| açsanız balık dürüm deneyin. Buranın spesiyalidir. | Open Subtitles | لو أنكما جائعين جربا شطائر التاكو فهي جيده هنا |
| Eğer açsanız, dolapta kalan sürprizli fasulye var. | Open Subtitles | وهناك بقايا وجبة مصنوعة من ثلاثة حبوب في الثلاجة إن كنتما جائعين |
| Eğer açsanız uğrayın ya da evde rahatınıza bakın. | Open Subtitles | تعالوا إلينا إذا كُنتم جائعين أو إنتظرونا في المنزل |
| Orası yiyecek içermiyor. Bu yüzden, açsanız, lütfen yanınızda atıştırmalık getirin. | Open Subtitles | هذا المكان لا يتضمن الغداء، لذا أحضروا وجبات خفيفة إذا كنتم تشعرون بالجوع |
| Dışarıdan biraz sipariş verdim, açsanız diye. | Open Subtitles | لقد تناولت الغداء في الخارج أيضاً لقد كنت جائعاً |
| Eğer açsanız, neden arkadaşınızdan bir parça yemiyorsunuz.. | Open Subtitles | إذا كنتم جائعين جربوا قطعة من صديقكم |
| açsanız mutfakta bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك طعام بالمطبخ إذا كنتم جائعين. |
| Eğer açsanız, | Open Subtitles | إسمعوا، لو كنتم جائعين |
| Eğer açsanız, kafeteryadan öğle yemeği getirebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أجلب لك غداءً اذا كنت جائعاً |
| açsanız arabada bira ve yemek var. | Open Subtitles | ثمة نبيذ وطعام في العربة لو كنت جائعاً |