"ağır suç" - Translation from Turkish to Arabic

• جناية
• جنايات
• جرائم خطيرة
• الإتهام بهذه الجريمتين

Şimdiye kadar hiçbir ağır suç ya da şiddet suçuyla suçlanmadı.
لم يُتّهم أبداً بأيّة جناية أو جريمة عنيفة من أي نوع

Yani başka çaren olmadığını düşünüp bir ağır suç işledin öyle mi?
و شعرت بأنه لا خيار لديك سوى أن ترتكب جناية ؟

Mahkeme salonuna izinsiz girdin mahkeme memurunu aşağıladın böylece onu sorguladın ve neredeyse durumla alakasız bir ağır suç davasının düşmesine sebep oluyordun.
لقد قمتَ بعرقلة قاعة محكمة، تهجمتَ على محامٍ كي تتمكن من إستجوابه وتسببتَ بإبطال دعوى جناية بقضية لا علاقة لها بالموضوع

Bu hafta beş ağır suç davası çözdüğümü duydunuz mu?
هل سمعتم أنني حللت خمسة جنايات في أسبوع؟

İhlal ceza hukukunun 187(A) bölümü bir insana, Ronald Lyle Goldman'e karşı ağır suç sonucu ikinci bölümdeki bilgilerde gösterilmektedir.
إنتهاك القانون قسم 187 والجناية (بشأن (رونالد لايل غولدمان بشأن الإتهام بهذه الجريمتين

Ben sana kendi teknolojini getiriyorum sadece, ağır suç işlemiyorum.
أنا أحظر لك الأجهزة فقط, ولن أرتكب جناية

Kaynağını ağır suç işlemesi için ikna ettiğini göstermemize çok az kaldı.
نحن على مقربة من إثبات أنه حرّض مصدره لارتكاب جناية.

Yaptığı ağır suç, bayan Barnes?
ما فعله يعتبر جناية يا سيدة بارنيز

Bu da zaten küçücük, minnacık miktarda ağır suç oluyor.
حسناً، إنها فقط جناية صغيرة جداً.

Yapman gereken ağır suç saldırısı olup olmadığını araştırmak.
ما عليك القيام به هو التحقيق كما لو كـان جناية اعتداء { LadyPop}

ağır suç cezasıyla suçlanıyorsun.
أنت موجه لك جريمة جناية أخلاقية

ağır suç işlerken yakalanmak istiyorum.
أريد أن يُقبض عليّ وأنا أقترف جناية.

Bu hırsızlığı ağır suç kılıyor.
وهذا يجعل سرقة الخاص بك جناية.

ağır suç değerinin bir gram altı.
هذا جرام واحد أقلّ من جناية

Görev başındayken birden çok ağır suç işledin.
كنت قد ارتكبت جنايات متعددة بينما كنت في الواجب.

Haklarında pek çok ağır suç, uyuşturucudan, kaçak göçten dolayı pek çok sabıka var.
جنايات متعددة , مخدرات إنتهاك هجرة

Bir haftada beş ağır suç!
خمسة جنايات في أسبوع؟