"ağırlığına" - Translation from Turkish to Arabic

    • وزنها
        
    • لوزن
        
    Bu, muazzam miktarda madde anlamına geliyor. Metan'ın ağırlığına eşit. TED هي كمية ضخمة من المادة. وزنها يعادل وزن غاز ال"ميثاين".
    Taşı alan kimse, ağırlığına ve dokusuna bakıp veren kişinin hislerini anlarmış. Open Subtitles و الشخص الذي يحصل على الحجر يقرأ مشاعر الشخص الآخر عن طريق وزنها وملمسها
    Boyu ve ağırlığına bakılırsa beklediğiniz ödeme bu değildi. Open Subtitles بالنظر لحجمها و وزنها فهي ليست الأجر الذي تنتظره
    Kısmen sıvıya batmış bir nesneye kaldırma kuvveti etki eder. Bu kuvvet batan nesnenin taşırdığı sıvının ağırlığına eşit. TED يطفو الجسم المغمور جزئياً في سائل ما بواسطة قوةٍ مساويةٍ لوزن السائل الذي أزاحه هذا الجسم.
    kalabileceğini açıklayabiliriz. Eğer geminin alt omurgasının batan hacmi geminin ağırlığına eşit olursa, üst bölmesinde ne olursa olsun gemi suyun üstünde batmadan kalabilecektir. TED إذا كان وزن الماء المُزاح من قبل الوعاء الموجود تحت سطح السفينة مساوياً لوزن السفينة، فكل الأشياء الموجودة فوق السطح، ستطفو فوق الماء.
    Peki, metalik özelliklerine ve toplam ağırlığına dayanarak, bilimsel ve tahmini bir model oluşturabilirim. Open Subtitles حسناً، إذن، يمكنني تكوين ظن مدروس مبني على خصوصيات المادة و وزنها العام أسيساعد ذلك؟
    Koca ağırlığına rağmen çok rahat bir kontrolü var. Open Subtitles إنها تسيطر على وزنها الثقيل بشكل جيد
    Anne, erkeklere bırakıyorsun ağırlığı, kendi ağırlığına ulaşana kadar bezini değiştirmiyorlar. Open Subtitles - حبيبتي، لا أعرف - أمي، أنتِ تتركيها مع إخوتي وهم لا يغيّرون حفاضتها حتى يصبح وزن الحفاضة مساوٍ لوزن الطفلة
    Su ağırlığına göre ayarlı. Open Subtitles إنه مُعدل لوزن المياه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more