"ağaçlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغابة
        
    • غابات
        
    ağaçlık kısma gelince sıkıntı yaşadı. Open Subtitles حينما وصلنا إلى حدود الغابة أصيب ببعض المتاعب
    Bu ağaçlık şehire kadar inip Edwood Parkı'yla birleşir. Open Subtitles هذه الغابة تؤدي بكافة الأحوال إلى المدينة وهم مرتبطون بمتنزه إجوود هل تمزحين معي؟
    - aldım da. düşündüm de ağaçlık alana gideriz şöyle kimsenin uğramayacağı bir yere Open Subtitles ظننت أننا يمكن أن نذهب عميقاً في الغابة حيث لا يفكر أحد بالبحث هناك
    Belki de bu bu ağaçlık yerde yaratıkları kesip biçtiğin içindir? Open Subtitles حسنٌ، ربما السبب أنكِ كنت تقطّعين مخلوقات الغابة الصغيرة؟
    Senin bile hevesini tatmin edecek kadar koru ve ağaçlık gezdik, Lizzy! Open Subtitles اعتقد اننا راينا غابات وبساتين بما فيه الكفاية لارضاء حماسك لها، ليزي!
    6. yoldaki ağaçlık, top sahasının yanı. Open Subtitles الغابة على الطريق السادس بجوار ملعب الكرة.
    ağaçlık bölgede, toplum hizmeti katılımcılarını korumak için fazla mesai ödeyeceğimizi söyleyebilirim. Open Subtitles قل اننا ندفع لك بالوقت الاضافي لحراسة المشاركين بالعودة في الغابة
    Sağ ol. Sırada şu ağaçlık alan var. Open Subtitles شكرا لك , سأنتقل الى الغابة لاحقا
    Bana ağaçlık alanda, kötü şeyler yaptırdı. Open Subtitles لقد جعلني اقوم بأمور سيئة في الغابة
    Tecavüz etmişler, öldürmüşler. Sonra da ağaçlık bir alana bırakmışlar. Open Subtitles اغتصبوها ثمّ قتلوها ثمّ رموها في الغابة
    Diğer var olan dağlar ağaçlık alanı kapladı. Open Subtitles آخرون جبال حقيقية غطتها الغابة.
    Thomas ve Elliot, Hanger Göleti'nin aşağısındaki ağaçlık alanda oynamaya gitmişti. Open Subtitles توماس" و "إليوت" ذهبا للعب في الغابة "قرب بركة "هانجير
    Titan dışındaki ağaçlık alana ayarladım. Open Subtitles لقد برمجتُ القفزة إلى الغابة مباشرة خارج "تايتن".
    Hoosier ve Runner, ağaçlık bölgenin 30 metre içerisine bir dinleme istasyonu kurun. Open Subtitles هوجير) و(رانر) أريدكما أن تنصبا سلاحاً) داخل الغابة بثلاثين ياردة
    Florida'da ufak çaplı depremler olmuş. Newton'da da 120 metrekarelik ağaçlık alan tamamen yok olmuş. Open Subtitles زلازل صغيرة في (فلوريدا) وفي (نيوتن)، دُمرت ثلاثون هكتار من الغابة بالكامل
    ağaçlık alandan geldi. Open Subtitles الصوت قادم من الغابة.
    Bu yüzden ağaçlık alana geldik! Open Subtitles لذلك جئنا إلى هذه الغابة!
    - The Belfast Hills. Divis. ağaçlık arazi. Open Subtitles ـ تلال (بيلفاست)، في الغابة
    Burası dünyamızın ağaçlık alanlarının başlangıcındaki Tayga Ormanları. Open Subtitles مثل هذه الأشجار حزام الأشجار لهذا الكوكب و بداية غابات تايجا
    Yoğun ağaçlık, çalılık tuhaf bir şey görürseniz... Open Subtitles غابات عميقة تمشيط قوى لو شاهدتم أى شئ يعير إنتباهكم
    Kurban Mead Gölü yakınında ağaçlık bir yerde öldürüldü. Open Subtitles " الضحية قتلت في منطقة غابات قرب " ليك ميد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more