"ağabeyim ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • و أخي
        
    • أخي و
        
    • إخوة و
        
    • وأخي
        
    Aradan yüzyıl geçti. Ağabeyim ve ben yeni Avatarı bulduk. Open Subtitles مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد
    Aradan yüzyıl geçti. Ağabeyim ve ben yeni Avatarı bulduk. Bir hava bükücü: Open Subtitles مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد
    Hala çözülmemiş birkaç problemimiz var. Avatar, Ağabeyim ve amcam. Open Subtitles لا يزال هناك بعض المشاكل ، الآفاتار و أخي و عمي
    Ağabeyim ve amcam Ateş Kralı'nın itibarını zedeledi. Ve bu hepimiz için bir utançtır. Open Subtitles لقد أخزى أخي و عمي سيد النار و جلبوا العار لنا جميعاً
    Büyürken, beş Ağabeyim ve ablam vardı ve en az çekici olan ben olduğum için bulaşıkları benim yıkamam gerekiyordu. Open Subtitles أتعلمون،أثناء نضوجي،كان لديّ خمسة إخوة و اخوات، و بيما أني كُنت الاقل جمالاً. كان عليّ غسيل الاطباق.
    Babam öldüğünde, Ağabeyim ve benden başka kimsenin onu hatırlamayacağını düşündüm. Open Subtitles عندما توفّي والدي, ظننت أني أنا وأخي الوحيدين اللذين سنتذكره
    Ağabeyim ve ben yeni Avatar'ı bulduk. Open Subtitles مرت 100 عام و اكتشفت أنا و أخي الأفاتار الجديد
    Aradan yüz yıl geçti. Ağabeyim ve ben yeni Avatar'ı bulduk. Open Subtitles مرت 100 عام و اكتشفت أنا و أخي الأفاتار الجديد
    Ağabeyim ve ben Güney Su Kabilesi'ndeniz. Open Subtitles لقد عشنا أنا و أخي بعشيرة مملكة المياه الجنوبية.
    Ağabeyim ve ben, sık sık avlanmaya çıkarız ama ne yazık ki, ağabeyim çok iyi bir avcı değildir. Open Subtitles أنا و أخي كنا نذهب للاصطياد لكي نأكل.. و لكن لسوء الحظ , لم يكن أخي أفضل صياد في العالم..
    Ağabeyim ve ben Işık Şehri'ne gidiyorduk, bedeviler saldırdı. Open Subtitles كنا أنا و أخي في طريقنا لـمدينة الـنور و سكـان هذه الأرض هـاجمونا.
    Yani, babamın, bilirsiniz, yani kırık koluyla iki hafta dükkanda olduğu sürece ve bu hafta -- şimdi, onun yerine Ağabeyim ve ben, bu iki hafta her şeyi yapmak zorunda kaldık. TED فاضطر بالمقابل، مع ذراعه المكسورة و لمدة أسبوعين في المتجر، و في ذلك الأسبوع في هذين الأسبوعين، اضطررت أنا و أخي الأكبر أن نعمل كل شئ
    Sessiz ol, Efendi Geoffrey. Ağabeyim ve Zacky Martin'le geldim. Open Subtitles صهٍ ، السّيد ( جيفري ) أنا هنا مع ( زاكي مارتن ) و أخي
    Sadece Ağabeyim ve ben buradayız. Open Subtitles -نعم، فقط أنا و أخي الأكبر
    İyi fikir. Ağabeyim ve karısı orada yaşıyor. Open Subtitles فكرة جيدة أخي و زوجته يقطنون هناك
    Ağabeyim ve Prenses hemen arkadaş oldu. Open Subtitles أخي و الأميرة أصبحوا أصدقاء فوراً.
    Bu nehir, Ağabeyim ve Gail'den sorulurdu. Open Subtitles أخي و(جيل) كانا مصدراً للرعب على هذا النهر
    P.J. Ağabeyim ve sen de onun en yakın arkadaşısın. Open Subtitles بي جي أخي و أنت أفضل أصدقائه
    Ağabeyim ve Mads"in babası arka yoldan gidiyor. Open Subtitles أخي و والد (مادز) رجعوا
    Bak Sam, ben Federal Hill'de büyüdüm. 6 Ağabeyim ve ablam vardı. Open Subtitles اُنظر (سام)، لقد ترعرعتُ بحيّ فيدرال هيل مع ستّة إخوة و أخوات يفوقونني سنّاً
    Taburcu olduğu anı şöyle anlatıyor: "JFK Hastanesi'nden çok fazla kişi vardı; ailem, Ağabeyim ve eşim oradaydı. TED إنه قال في لحظة خروجه "كان هناك الكثير من الناس من مستشفى جي أف كي: عائلتي وأخي الأكبر ووكانت هناك زوجتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more