"ağabeylerim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخوتي
        
    • إخوتي
        
    • أخواي
        
    • أخوتى
        
    • إخواني
        
    • وأخوتي
        
    Madam, çiftlik çok büyük. ağabeylerim olmadan zor oluyor. Open Subtitles سيدتي, أنها مزرعة كبيرة و قد كان الأمر صعباً بدون أخوتي
    Pek iyi çalamam. Çaldığımda ağabeylerim benimle dalga geçerdi. Open Subtitles ‫ليس ببراعة، إعتاد أخوتي إغاظتي ‫عندما كنت أعزف
    Elbette, benim ağabeylerim bu durum hakkında mutlu değillerdi, ve sonra, onların her ihtiyacım olduğunda orada olmayacaklarını farkettim. TED بالتأكيد، لم يكن إخوتي سعيدين بذلك، لاحقا، لاحظت أنهم لا يتواجدون كلما احتجتهم.
    Yani ağabeylerim benden çok büyüktü ve hep tek başıma oynamak zorunda kalırdım. Open Subtitles هذا لأن أخواي كانا يفوقانني بكثير من العمر... فانتهى الأمر إلى أنني كنت ألعب بمفردي معظم الوقت
    Sizin için sakıncası yoksa ben ve ağabeylerim bu işi gerçekten bitirmek istiyoruz. Open Subtitles و إذا كان كل شئ على ما يرام بالنسبة لك فأنا و أخوتى نود إنهاء عملنا
    - ağabeylerim, başlayalım! Open Subtitles ! لنكن على شاكلتنا، إخواني - .تمهل، إنتظر -
    Ben elimin yettiği küçük işleri yaparken, babam ve ağabeylerim sırtlarındaki kömür isini temizlerdi. Open Subtitles " وكنت أنجز ما يمكنني من المهام البسيطة " لوالدي وأخوتي وهم يغتسلون " " من آثر غبار الفحم الذي على ظهورهم
    Eğer ağabeylerim geç vakte kadar bir yerlerde çalmışlarsa öğlene kadar evde olduklarını bile fark etmezsiniz. Open Subtitles اذا أخوتي خرجوا متأخرين يلعبوا مع فرقتهم... فلن تعرف أنهم في الأرجاء حتى الظهيرة.
    - Merhaba. - Bunlar da ağabeylerim Graham ve Adam. Open Subtitles (جانيس)، هؤلاء أخوتي (غراهام) (آدم)
    Akşam ağabeylerim çocuklarıyla gelirlerdi. Gününün en güzel zamanıydı. TED كان إخوتي يأتون في المساء ويحضرون أطفالهم. وكان هذا أهم جزء في يومها.
    ağabeylerim vuruldu, ama yaşıyorlar. Open Subtitles تعرض إخوتي لإطلاق النار وما زالوا أحياء.
    Olgun ağabeylerim, ödevimi saklamışlar. Open Subtitles إخوتي الأغبياء أخفو واجباتي المنزلية يا لها عمل ناضج
    Önceki ölümlerden, ağabeylerim Kol ve Finn'den bunu daha önce gördük. Open Subtitles عرفنا ذلك حين مات أخواي (كول) و(فين).
    Genelde ağabeylerim tarafından. Onlarda içerdeler, seni tanıştırmalıyım. Open Subtitles لقد كنت أتشاجر مع أخوتى أنهم هنا يجب أن تقابلهم
    ağabeylerim yarı Yahudi. Open Subtitles إخواني انصاف يهود
    Düğün sonrasında, babam ve ağabeylerim dikkatlerini bir an için dağıtınca Hidetora onları katletmişti. Open Subtitles بعد زواجنا، قام أبي وأخوتي ...بتقليل الحماية والدفاع عنهم فسقطوا على سيف والدك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more