"ağacındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • شجرة
        
    • لشجرة
        
    Büyükannesinin meşe ağacındaki evine doğru yaklaşırken küçük kız kapıyı açık görünce şaşırdı. Open Subtitles بينما الفتاة الصغيرة تقترب من شجرة جدتها البلوط، لقد فوجئت لرؤية الباب مفتوحاً.
    Senin aile ağacındaki hemen hemen herkes tarafından kandırıldı ve yaralandı. Open Subtitles لقد خُدع وجُرح من قِبل تقريبا كل شخص في شجرة عائلتك.
    Ama gün sonunda hâlâ enerjin kalmışsa sakin bir köşe bulacak ve mango ağacındaki maymunlar gibi "çavuşu tokatlayacaksın". Open Subtitles إبحث عن مكان هاديء ومزقه كقرد في شجرة مانجة مثير للأهتمام
    Bundan daha çok çaba sarf etmezsen soy ağacındaki sonraki dalı hiç başaramazsın. Open Subtitles لن تنجح أبداً في رؤية فرعنا الجديد لشجرة عائلتنا لو أنّك لم تُعيرني جهداً أكثر من هذا
    Ve geceleri tepelerde yanan kazanların ateşini görebilirsiniz aynı lanet bir yılbaşı ağacındaki ışıklar gibi. Open Subtitles وبالليل، في تلك التلال، تستطيع رؤية النيران المنبعثة من معامل التقطير كأضواء شجرة عيد الميلاد
    Aile ağacındaki tek meyve olduğun gerçeği canını sıkıyor. Open Subtitles حقيقة أنك الفاكهة الوحيدة على شجرة عائلتك تؤثر بك
    Meğer o lanet erkek arkadaşınmış. O sistematik olarak aile ağacındaki her üyeyi öldürüyormuş. Open Subtitles اتّضح أنّ اللعنة هي خليلك الذي يقتل كلّ فرد من شجرة عائلته بانتظام.
    Palmiye ağacındaki rüzgarı, ağacın kendisini izlemek gibi. Open Subtitles او الريح في اشجار النخيل او شجرة النخيل نفسها
    Telefon ağacındaki en üstten ikinci isim Abigail Little. Bu gerçek mi? Open Subtitles الثانية فى شجرة الأتصال هي " أبيغال ليتل "
    Armut ağacındaki keklikleri saymakla yetinsek olmaz mı? Open Subtitles لا يَستطيعُ نحن فقط قَطعنَا إلى "حجل في a شجرة كمثرى " ويَكُونُ مَعْمُول مَعه؟
    Mesela, genomu ölçerek, başka hayvanlara ne kadar yakın akraba olduğunuzu öğrendik bunu genoumuzun benzerliği ile yaptık, ya da yaşam ağacında, aile ağacındaki yakın akrabalarımızı öğrendik. TED فعلى سبيل المثال, بمقياسنا للجنيوم فتعلمنا الكثير عن صلتنا بأنواع الحيوانات عن طريق تقارب الجنيوم, أو كيف نتصل ببعضنا البعض-- شجرة العائلة, أو شجرة الحياة.
    Bir tanrının hediyesi olarak günahlarının affedilmesiyle ve demir ağacındaki bir çiçekle birlikte Shi Lin annesini serbest bıraktı ve ailesine kavuştu– hem ölümlü hem de kutsal ailesine. TED بعد أن غُفرت ذنوبها بفضل قربان الإله، وأزهرت شجرة الحديد. تمكن شي لن من تحرير والدته. وجمع شمل عائلته من جديد --- الدنيوية والروحية معًا.
    Elma ağacındaki tüm yapraklar gitmiş cicim. Open Subtitles الأوراق كلها سقطت من شجرة التفاح يا عزيزتي !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more