"ağacından" - Translation from Turkish to Arabic

    • شجرة
        
    • الشجرة
        
    • أشجار
        
    • شجر
        
    • بخشب
        
    Lord, beni yaşam ağacından yapraklarla beraber seni iyileştirmeye gönderdi. Open Subtitles الرب أرسلني بأوراق من شجرة الحياة ستشفيكَ وتعطيكَ قوة للرحلة
    Ona, soy ağacından haberdar olduğunu ve tekrar görüşeceğinizi söyle. Open Subtitles فقط أبلغه أنك تدرك شجرة عائلته وأنك ستكون على اتصال
    Kiraz çiçeğinin kendisi elma veya portakal ağacından daha etkileyici değildir ama onu diğerlerinden ayıran kısa süreli olmasıdır. TED تفتح أزهار شجر الكرز في حد ذاته ليس أكثر إثارة من شجرة التفاح أو البرتقال، ولكن ما يميزها عن غيرها هو قصر مدتها.
    Hadi ama, çirkinlik ağacından düşüp yolunun üstündeki bütün dallara takılmış gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن الولد وقع من الشجرة القبيحة واصطدم بكل جذع في طريقه للأسفل
    Bunlar doğal pamuktan yapılmadır, ve kauçuk da kauçuk ağacından. TED هذه الفقاعات مصنوعة من القطن الطبيعي والمطاط من أشجار المطاط الطبيعي.
    Ama İyinin ve Kötünün Bilgisi ağacından yemeyeceksin. Open Subtitles و اما شجرة معرفة الخير و الشر فلا تأكل منها
    Tanrı bahçenin hiçbir ağacından yemeyeceksiniz demedi mi? Open Subtitles قال الله ألن تأكلا من كل شجرة فى الحديقة
    Onun emirlerini yerine getirerek kutsanan yaşam ağacından geçme hakkını kazananlara ne mutlu. Open Subtitles عليهم البركة, من يتبعون أوامره, الذين يمكن أن يكون لهم الحق في شجرة الحياة.
    Mango ağacından düştü ve kafasını köklere vurdu. Open Subtitles سقط من على شجرة مانجو و ضرب رأسه بجذور الشجرة
    Boo Radley'in elma ağacından aşağıya düşüp kolumu kırmıştım. Open Subtitles وأتذكر عندما وقعت من على شجرة تفاح العجوز بو وكسرت ذراعى
    "Boo Radley'in elma ağacından düştüm ve kolum çok acıyor!" Open Subtitles سألمح لكم لقد وقعت من على شجرة تفاح بو ريدلى وذراعى تؤلمنى بشدة
    Gerçekten elma ağacından düşmedin, değil mi? Open Subtitles أنتِ لم تسقطى أبدا من على شجرة تفاح أليس كذلك؟
    İstediğinizi yapın oğlum ama şeker ağacından yemeyin. Open Subtitles أفعل ما يحلو لك .. فقط لا تأكل من شجرة الحلوى
    - Ahşap Betula Uber ağacından, yuvarlak yapraklı Huş ağacının alt türlerinden biridir ve 1800'lerden beri yok. Open Subtitles الأخشاب من بيتولا أبر نوع ثانوي من أوراق شجرة البتولا المستديرة وقد إنقرض منذ عام 1800
    Onu dişbudak ağacından izlemeye karar verdim. Open Subtitles 'لذلك تسلقتُ في أعلى شجرة الزان الكبيره لأبقي عينيّ أسفل الوادي
    Bütün yaşam geniş bir aile ağacından oluşmuştur. Open Subtitles الأحياء كلها على قرابة في شجرة عائلية ضخمة
    Başlangıç olarak yaşlı bir meşe ağacından bunları toplayarak... - ...bana yardım edebilirsin. Open Subtitles لنبدأ بأن تجمع لى مثل هذه من شجرة بلوط عتيقه
    Buraya geldiğimden beri kendimi, ağacından düşmüş, çevreye savrulan ama bir türlü yere düşmeyen bir çeşit yaprak gibi hissettim. Open Subtitles هنا إلى أتيت أن منذ لكن ورقة بأنني ما نوعاً أحسست الشجرة من سقطت بالدوران وأخذت أبداً الأرض تلمس ولم
    Daha önce bildiğimiz herhangi bir şeyden, bizim çam ağacından farklı olduğumuz kadar birbirlerinden farklılar. TED إنها مختلفة عن بعضها البعض كما هي مختلفة عن أي شيء عرفناه من قبل كما نحن مختلفون عن أشجار الصنوبر.
    Meşe ağacından bir tabut seçtim. Sana da uyar umarım. Open Subtitles اخترتُ تابوتاً من شجر السنديان، آمل ألاّ باس في ذلك
    Ceviz ağacından yapılan hiçbir şeye artık el sürememem gibi. Open Subtitles مثلاً لم اعد الآن استطيع اكل اي شيء مدخن بخشب الجوز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more