Kendime bunu ağlamadan atlatacağım sözünü vermiştim. | Open Subtitles | أقسمتُ لنفسى أن أجتاز هذه النقطة بدون بكاء |
O iyi, boşta ve benimle ağlamadan sevişebiliyor. | Open Subtitles | إنه لطيف ، مقبول يمارس الجنس معي بدون بكاء. |
Hiç bir hareket yapmadan ve ağlamadan beni izlemek zorundasın. | Open Subtitles | أجل يجب أن تشاهدينى وأنا أضربه بدون شكوى أو بكاء أو تنظرى بعيداً |
İçmeden geçen üç yıl mı, ağlamadan geçen bir hafta mı. | Open Subtitles | ثلاث سنوات من دون الشراب أو أسبوع كامل دون أن تبكي. |
Yalnızca içeri girip dinlemenizi istiyorum çünkü bunu ağlamadan atlatmam gerek. | Open Subtitles | توقف هنا أُريدكم فقط يارفاق أن تأتوا وتستمعوا لأنه يجب أن أفع لهذا بدون أن أبكي |
Sadece ağlamadan oradan çıkmam gerekiyordu, çünkü kimse işyerinde kendini kaybeden kadın olmak istemez. | Open Subtitles | وجب علي الخروج من هناك بلا بكاء لأنك لا ترغبي بأن تكوني المرأة التي فقدت السيطرة في العمل |
Şimdi ise hayatım günü ağlamadan bitirmekten ibaret. | Open Subtitles | . اما الان , انه فقط عبور يوم من دون بكاء |
ağlamadan, şikayet etmeden taşıdığınız bir yük. | Open Subtitles | تقومين به من دون أي بكاء أو شكوى. |
Bütün gün orada pamuk topladık, işçiler şarkı söylerken, hiç şikayet etmeden, ağlamadan. Şu şarkıları söylediler: "Meryem, ağlayıp sızlanma" ve "Yürüyor suyun üzerinde" ve "Yaptım ettim", "Benim küçük ışığım". | TED | وقد بقينا طيلة اليوم نقطف القطن بدون أي تذمر بدون بكاء .. بينما كانوا يغنون هكذا .. " آه يا مريم .. لا تنتحبي .. لا تتألمي .. وإسبحي في الماء " فقد قمت بما قمت .. وهنالك ضوء صغير في نفسي |
Çünkü günü ağlamadan bitirebileceğime emin değildim. | Open Subtitles | أنني لن أواصل اليوم دون بكاء. |
Bir de sen bunu 3 kere ağlamadan söylemeye çalış. | Open Subtitles | قوليها ثلاث مرات دون بكاء |
ağlamadan bakmak imkansızdı. | Open Subtitles | أقصد أنك لا يمكنك النظر إليه من دون أن تبكي |
Sen de kocaman bir el alıp, biz halledene kadar etrafta öylece bıraktığın için özür dile ve ağlamadan yap. | Open Subtitles | و أنت إعتذر لشرائك يداً عملاقة و تركها حتى توجب علينا التعامل معها و يجب أن تقول ذلك بدون أن تبكي |
şimdi daha fazla ağlamadan bir şeyler söyle çabuk. | Open Subtitles | الان قُولُ شيء بسرعة قبل أن أبكي أكثر. |
Şimdi daha fazla ağlamadan bir şeyler söyle çabuk. | Open Subtitles | الآن قل شيء بسرعة قبل أن أبكي أكثر |