Bizler bu küresel bağlantısallık ağlarından gürül gürül akan hücreler ve damarlarız. | TED | نحن الخلايا والأوعية التي تنبض من خلال شبكات الروابط العلمية هذه. |
Sonar ağlarından geçeceğiz, en büyük şehirlerine gideceğiz rock 'n' roll müziklerini dinlerken füze talimleri yapacağız. | Open Subtitles | و سنعبر شبكات راداراتهم و سوف نقف عند أبواب أكبر مدنهم و نستمع إلى موسيقى الروك بينما نُجري تدريبات إطلاق الصواريخ |
-Bak... -Örümcek ağlarından nefret ediyorum. -Evet çok teşekkürler millet. | Open Subtitles | أنا أكره شبكات العنكبوت نعم، شكرا جزيلا يا رفاق |
Deniz yosunundan yapılmış atlama ipleri, balık ağlarından yapılmış basket potaları... | Open Subtitles | حبال الجمباز عبارة عن أعشاب بحرية وشباك كرة السلة عبارة عن شباك أسماك |
Normalde 300 metre derinde bu Japon balıkçıların ağlarından uzakta yaşarlar ama her ilkbahar birkaç aylığına geceleri yüzeye çıkarlar. | Open Subtitles | عادة ما تعيش في منطقة بعمق ..نحو 300 متر بعيدا عن متناول شباك هؤلاء الصيادين اليابانيين لكنهم , ولبضعة أشهر خلال الربيع يصعدون للسطح كل ليلة |
Örümcek ağlarından nefret ederim. Evet, sağ olun çocuklar. | Open Subtitles | أنا أكره شبكات العنكبوت نعم، شكرا جزيلا يا رفاق |
En azından cep telefonu ağlarından piggyback(*) yapabiliyoruz. | Open Subtitles | يمكننا فقط إستخدام شبكات الهواتف المحمولة الآن, على الأقل |
Şu koca kumdomuzu ağlarından bir kaç tane daha bulabilir misin? | Open Subtitles | هل يُمكنك جلب المزيد من شبكات عمّال الخنادق؟ |
Yiyecek ise ağaç ve yumru köklere dayanan küçük ölçekli çiftlik ağlarından geliyor, buğday ve pirinç gibi daha az verimli tahıllardan değil. | TED | ويأتي الطعام من شبكات صغيرة من المزارع والتي تركز على الأشجار والدرنات أكثر من تركيزها على الحبوب منخفضة الإنتاجية مثل القمح والأرز. |
Sanırım onun güvenlik ağlarından birine takıldım. | Open Subtitles | أعتقد أننى ضربت أحد شبكات الأمن |