Babam bir domuz çaldığı için asıldığında bile ağlamadım ama şimdi ağlayacağım. | Open Subtitles | لم أبكي عندما شنقوا أبي لسرقته خنزير لكن سأبكي الآن |
Ay, şimdi ağlayacağım, kızlar. Ben ağlayacağım. | Open Subtitles | سوف أبكي , لقد وعدت نفسي بأن لا أبكي ولكنني سأبكي |
...kötü bahşiş alacak ve hayatımın geri kalan her gününde garson olarak ağlayacağım. | Open Subtitles | وأحصل على بقشيش قليل وأبكي على كل يوم متبقي من حياتي |
Sonra daha çok ağlayacağım ve beni affetmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | ثم سأبكي بصورة أشد ثم سأطلب منه الغفران لي |
Genelde insanları ağlatmamla ünlüyümdür ama galiba bugün bir tek ben ağlayacağım. | Open Subtitles | حسنا, معروف عني انني ابكي الناس ولكن الدموع الوحيدة التي سنراها اليوم هي دموعي |
Ne özür dileyeceğim ne de sinip yalvarıp, ağlayacağım! | Open Subtitles | وأنا لن أعتذر أيضاً ، أو أبكى ، أو اتذلل |
Şimdi anlatırken bile ağlayacağım. | Open Subtitles | سأبكى مره أخرى لمجرد الحديث عنها |
Eğer beni öldürmeyecekseniz ben gidip birazcık ağlayacağım. | Open Subtitles | حسناً، إن كنتم ستقتلوني... أعتقد أنّي سأذهب لأبكي قليلاً. |
Baba, o kadar iyisin ki neredeyse mutluluktan ağlayacağım. | Open Subtitles | أبى كنت في غاية الكرم معي تصرفك هذا جعلني أريد أن أجهش بالبكاء |
Eve gideceğim bir güzel ağlayacağım ve avukat aramaya başlayacağım. | Open Subtitles | سأعود لمنزلي و أبكي قليلاً ثم أستدعي المحامين |
ağlayacağım. Hayır, ağlama. Sen ağlarsan bende ağlarım. | Open Subtitles | ـ أوشك على البكاء ـ لا ، لا تبكي لأني سوف أبكي أيضاً |
"Air Bud" filmini ilk kez izlediğimde ağladığımdan daha çok ağlayacağım. | Open Subtitles | سوف أبكي أكثر من أول مرة Air bud شاهدت فيها فيلم |
Ayrıca daha sonrası için de çok komik bir planım var. Kalkış boyunca ağlayacağım mesela. | Open Subtitles | أنا ايضاً لديّ مرحلة هيسترية لوقت لاحق حين أتظاهر أني أبكي خلال الإطلاق بكامله |
Anlamak zorundasın eğer şaka yapmazsam ağlayacağım. | Open Subtitles | عليكِ أن تفهمي إن لمْ أمزح فعليّ أن أبكي |
Travis, ben şimdi sana arkadaşça bir tavsiye vereceğim ve sonra da eve gidip ağlayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأقدم إليك نصيحة كصديق ومن ثم سأعود إلى المنزل وأبكي حسناً ؟ |
Yani sence bu an, köpek gibi burnumu çekip, duygularımı paylaşıp, omuzunda ağlayacağım an mı? | Open Subtitles | حسناً، هل تظن أنها اللحظة... حيث أتحدث عن جروي وأشارك مشاعري وأبكي على كتفك؟ |
Sonra daha çok ağlayacağım ve beni affetmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | ثم سأبكي بصورة أشد ثم سأطلب منه الغفران لي |
Sanırım ağlayacağım. Kocamın, seninle birlikte bir çocuk yapmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنا سأبكي ، تريدين زوجي أن يكون له طفل معكِ؟ |
Ona hamile olduğumu öğrendiğim günden daha çok ağlayacağım galiba. | Open Subtitles | اعتقد انني سوف ابكي اكثر من اليوم الذي عرفت انني حامل به |
Sanırım ağlayacağım. Çok tatlı, bebeğim. | Open Subtitles | .لطيف جـــداً .اعتقد انني سوف ابكي |
Trent Nehri'ni görünce, ağlayacağım. | Open Subtitles | عندما أرى نهر ترينت ، سوف أبكى |
Bir dakika sonra yine ağlayacağım herhâlde. | Open Subtitles | ربما سأبكى ثانية فى خلال دقيقة |
Şimdi, müsaade ederseniz, gidip duşta ağlayacağım. | Open Subtitles | الآن , إذا سمحت لي سأذهب لأبكي في الحمام . |
Çabuk halledelim, yoksa bebek gibi hüngür hüngür ağlayacağım. | Open Subtitles | من الأفضل أن أنهي هذا بسرعة وإلاّ سأبدأ بالبكاء كالطفل |
oh tanrım. galiba ağlayacağım. | Open Subtitles | يا الهي اظنني سابكي |
Lanet olsun! Berbat bir şeydi. ağlayacağım şimdi. | Open Subtitles | اوه يا الهي تبا كان ذالك مضطربا جدا انا على وشك البكاء |