"ağrısını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصداع
        
    • لآلام
        
    Baş ağrısını bugün kullanamazsın. Open Subtitles أجل, صحيح لا يمكنكي أستخدام الصداع اليوم
    Müsaade ederseniz, başınızın ağrısını geçirmeyi denerim efendim. Open Subtitles إذا سمحتمي لي، سأحاول علاج الصداع الذي تعانين منه.
    Ayrıca bir gün dondurmaların yarattığı baş ağrısını tedavi edebileceğine inanılan yosundaki bir kimyasal. Open Subtitles أوه. ومادة كيميائية في عشب البحر يعتقد العلماء, أنها يمكن أن تعالج الصداع الناتج من الأيس كريم.
    Lahana yapraklarının göğüs ağrısını azaltmak için önerildiğini biliyor muydun? Open Subtitles هل تعرفين أن أوراق اللفت موصى بها لآلام الثدي المتورم؟
    Baş ağrısını tedavi etmek için kullanılan çok eski bir yöntemdir. Open Subtitles هو أحد الحلول القديمة لآلام الرأس
    Bu şaklabanların yarattığı baş ağrısını hangi içki giderir asıl? Open Subtitles ما المشروب الذي يمكنه أن يعالج الصداع الذي يسببه لي هؤلاء المهرجون ؟
    Kanlı öksürüğü açıklıyor eğer ufak asperjilozları varsa, bu da baş ve göğüs ağrısını açıklar. Open Subtitles يفسر سعل الدم وأن تشكل لديه كريات الفطر الصغيرة قد تفسر الصداع وآلام الصدر
    Hala beyniyle yaptığı şeydeki baş ağrısını hatırlıyorum. Open Subtitles أنا مازلت أتذكر الصداع منه عندما هاجم دماغننا
    Hayır, yok etmedi. O baş ağrısını alıp bana verdi. Open Subtitles لا , هي لم تفعل , هي أخذت ذلك . الصداع و أعطتني إياه
    Bundan sonra baş ağrısını sorun etmenin gerekmeyeceğini söyleyebiliriz. Open Subtitles حسنٌ، لنقل أنك لن تقلق بشأن هذا الصداع بعدها
    Gayet sağlıklıyım. Tabii şu baş ağrısını saymazsak. Open Subtitles انا بكامل صحتي، ماعدا اني اعاني من الصداع.
    ve birine bir başağrısı vermek onların baş ağrısına sahip olmasına neden olur ama baş ağrısını başınızdan dışarı çekip alarak başka birine gitmesine ve onun kafasına yerleşmesine neden olmuyorsunuz. TED وإصابة شخص ما بصداع، تجعل أن يكون عنده صداع، ولكن الأمر ليس كما لو أنك تخرج الصداع من رأسك وتسْبيب إنتقاله للشخص الآخر، ومن ثم تُخطط لإدخاله في رأسه.
    Baş ağrısını tedavi etmek için başı kesmeye kalkışıyorsunuz. Open Subtitles أنتم تعالجون الصداع بقطع الرأس
    Eylül ayından beri bu berbat baş ağrısını çekiyorum. Open Subtitles لقد كان ذلك الصداع لدي منذ سبتمبر
    Yazdığım ilaç baş ağrısını dindirmek için hafif bir uyutucuydu! Open Subtitles الدواء الذي وصفته كان أفيون خفيف لتهدئة الصداع!
    Bir kaç hapla baş ağrısını da geçirdim. Open Subtitles إنتهى الصداع بعد تناول حبايتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more