"ağrısıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • صداع
        
    • بألم
        
    • بآلام
        
    • بوجع
        
    - Buranın şampanyası berbat. İstanbul'dan baş ağrısıyla ayrılmayı istemem. Open Subtitles الشمبانيا هنا رديئة جدا لا اريد مغادرة اسطنبول وعندى صداع
    Doğal olarak, ertesi gün de acısını çektik her birimiz tek başına, bindiği trenle kentten uzaklaşıyordu yetişkinlere özgü baş ağrısıyla birlikte. Open Subtitles و بالتأكيد ، عانينا فى اليوم التالى كل منا على حدة فى قطاره لمدينته و كل منا لعانى صداع الكبار
    Hey, geçen karın ağrısıyla ağlayarak bana gelmiştin. Open Subtitles لقد أتيت لي باكيًا اليوم السابق بألم في بطنك
    Kanamanız azalmış olsa da, karın ağrısıyla birlikte azıcık kanama görülmesi bile, daha fazla geciktiremeyeceğimizi gösteriyor. Open Subtitles وفيما يكون نزيفك أقل تنزفين كل قطرة منه بألم في المعدة والجدل كله حول تأجيل أطول
    Hayatımda duyduğum en kötü karın ağrısıyla uyandım bir gece. Open Subtitles استيقظت بمنتصف الليل بآلام معدة
    Göğüs ağrısıyla uyandım. Open Subtitles جئت فيه بآلام الصدر.
    Eğer kafanın dikine gitmeye devam edersen şeytanın isteğini yerine getirirsin ve azizler seni diş ağrısıyla cezalandırır. Open Subtitles ، إذا كانت هذه طريقتك دائماً ... ستكونينمطمعللشيطان والقديسون سيعاقبونك... بوجع الأسنان
    Ayakta, ama yarın büyük bir baş ağrısıyla uyanacak. Open Subtitles لقد نهض, لكنه سيعاني من صداع مزمن في الصباح.
    Tamam, sabah müthiş baş ağrısıyla uyandığında, ona harika vakit geçirdiğimi söylersin. Open Subtitles مع صداع ما بعد الشرب ، أخبرها أننى قضيت وقت رائع معها. أنا متأكد سوف افعل.
    Kanunsuz bir eyalet polisi tarafından taciz edildim ve deli gibi bir baş ağrısıyla eve döndüm ama çok kolay oldu. Open Subtitles تحرش بي شرطي مشبوه، وقدت عائدا مع صداع نصفي. لكن سهل للغاية.
    Kliniğimize kronik baş ağrısıyla gelmişti. TED جاءت إلى عيادتنا تشكو من صداع مزمن
    Eğer baş ağrısıyla gelen her hastaya MR çeksek... Open Subtitles إذا أجرينا رنيناً مغناطيسياً ...لكل مريض لديه صداع
    St. Paddy's gününün sonraki sabahından baş ağrısıyla kalktım Open Subtitles مع صداع كأنه صباح بعد يوم في شارع بادي
    - Haklısın, verebilirdim ama onun yerine onları karın ağrısıyla evlerine gönderdim. Open Subtitles لكن بدلاً من ذلك، أرسلتهم للمنزل بألم بالمعدة
    Doğru mu? Berbat bir karın ağrısıyla uyandığınızı düşünün, hastaneye gidersiniz, bu garip yerde yatıyorsunuz, tekerlekli sedyenin üzerindesiniz, yabancıların gelip sizi dürtmesi, bir şeyler saplaması için ameliyat önlüğü giymişsiniz. TED تخيل أن تستيقظ بألم شديد في بطنك، وتذهب إلى المستشفى، وتستلقي في هذا المكان الغريب، على السرير الطبي، وترتدي ذلك اللباس الخفيف، يأتي غرباء يتفحصونك و ينغزونك.
    Onu karın ağrısıyla eve yolla! Open Subtitles أعدها للبيت بآلام معدّة
    Tamam." Aynı gecenin ilerleyen saatlerinde karın ağrısıyla uyandım. Open Subtitles -حسناً . "إستيقظت لاحقاً بوجع معدة... لاكن شعرت بالتحسّن...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more