| Ağustos ayında Ohio'da yakıcı sıcak bir yaz günüydü. | TED | لقد كان صباح يوم سبت بأشعة شمس حارقة في شهر أغسطس في مدينة أوهايو، |
| Eğer Ağustos ayında bakma fırsatı yakalayabilirseniz, sanki gerçekten gökten altın yağıyor gibi görünmektedir. | Open Subtitles | مؤكد أنها تبدو كدفق من الذهب المنهمر إذا تسنى لك التوقف ومشاهدته في شهر أغسطس. |
| Evet, iç çamaşırları Ağustos ayında Sahra çölü kadar ıslaktı ancak. | Open Subtitles | أجل, لقد كانت ملابسها الداخلية مبللة كرطوبة الصحراء الكبرى في شهر أغسطس |
| Ağustos ayında Alman işgalinden 2 ay sonra Himmler, Minsk'i ziyarete gitti. | Open Subtitles | فى أغسطس أى أقلّ من شهرين بعد الإحتلال الألماني "هيملر" زار "منسك" |
| 23 yaşında, geçen Ağustos ayında Quantico'ya transfer olmuş. | Open Subtitles | العريف البحرى جايب كراو عاما23 نقل الى كوانتيكو فى أغسطس الماضى |
| Ağustos ayında Monrovia'daki JFK Hastanesi'nde Ebola tedavi birimini oluşturan bir ekibe katıldım. | TED | في أغسطس انضممت إلى الفريق في مستشفى جيه إف كيه في مونروفيا من أجل إنشاء وحدة معالجة إيبولا. |
| Uzun lafın kısası, geçen Ağustos ayında karımla barışıp yeniden evlendik. | Open Subtitles | فزوجتي و أنا تم لم شملنا و تزوجنا من جديد في اغسطس الماضي |
| Bütün malzemelerin olduğu bir sipariş varmış. Ağustos ayında Malmö'deki bir posta kutusuna gönderilmiş. | Open Subtitles | هناك أمرًا واحد مع كل هذا لقد أُرسل عبر البريد في مالمو في شهر أغسطس |
| Temmuz ayında Tulsa, Ağustos ayında ve Baton Rouge. | Open Subtitles | "تولسا" في شهر يوليو، و"باتون روج" في شهر أغسطس. |
| İnsanlar Ağustos ayında kadife giymezler. | Open Subtitles | الناس لا تلبس المخمل في شهر أغسطس. |
| Bu adam da Rober Moog, Moog sentezörünün mucidi. Geçtiğimiz Ağustos ayında vefat etti. | TED | والرجل هو روبرت مووق، مخترع سنشزر موق (آلة موسيقية)، والذي مات في شهر أغسطس - آب الماضي. |
| Grönland'ın doğusunda Ağustos ayında çok az buz kalır, bu yüzden deniz aygırları dinlenmek için karaya çıkarlar. | Open Subtitles | (نحو الشرق من (جرينلاند بقي القليل من الثلج في شهر أغسطس (لذا , تهرع حيوانات (الفظ للاستراحة على اليابسة |
| Aslında, Ağustos ayında kovulana kadar İngiliz Edebiyatı profesörüydüm. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد كنت أستاذة في الأدب الإنجليزي (إلى أن طُردت في شهر (أغسطس - و من طردك ؟ |
| Her yıl Ağustos ayında olur. | Open Subtitles | يحدث كل ليلة في شهر أغسطس |
| Kenya'da Ağustos ayında kızlar için kurulan V-Day sığınma evlerinden birine gittim, bu ev yedi yıl önce Agnes Pareyio isimli müthiş bir kadin tarafından kuruldu. | TED | و فى كينيا , في شهر أغسطس ذهبت لزيارة أحد الديار الرعاية لحركة "V.Day" للفتيات إنه دار إفتتحناه منذ سبعة أعوام مع إمرأة رائعة إسمها (أجنيس بريو) |
| Ölmüş. Bu yıl Ağustos ayında. | Open Subtitles | مات فى أغسطس من هذا العام |
| Ağustos ayında, İngiltere herhangi bir çatışma anında Polonya yanında yer alacağını deklare etti. | Open Subtitles | ... فى أغسطس من نفس العام قطعت ( بريطانيا ) تعهداً على نفسها... ( بدخول الحرب أذا ما هوجمت ( بولندا |
| Geçtiğimiz Ağustos ayında Facebook'a girdim ve ana sayfamdaki haberlere bakarken arkadaşlarım tarafından paylaşılan bir bağlantı dikkatimi çekti. | TED | في أغسطس الماضي دخلت فيسبوك كنت أطالع المستجدات، لفت نظري رابط تشاركه أصدقائي |
| Bu yıl Ağustos ayında okul başladığında, artık durmamız gerektiğini düşündüm. | TED | لذلك عندما بدأت الدراسة في أغسطس هذه السنة، قررت بأن هذا يكفي. |
| Great Benefit ilk olarak geçen Ağustos ayında Donny Ray'e teşhis konulduğunda sigorta ödemesini reddetti. | Open Subtitles | الشركة رفضت مطالبتك للمرة الأولي في أغسطس الماضي عندما تشخيص حالة دوني راي |
| Jason Dooley. Ağustos ayında tutuklanmış. | Open Subtitles | جيسون دولي ألقي القبض عليه في اغسطس أب |