Mikroplar falan umrumuzda değil, çünkü zaten dili Ağzımın içinde oluyor. | Open Subtitles | لا نأبه للجراثيم ، لأنهـا وضعت لسـانهـا في فمي |
Ben o hükümdar tahtına oturduğumda da Ağzımın içinde dilim parçalanırken ve gözlerim kaynamaya başladığında anneciğimin tatlı yüzüne bakıyor olacağım. | Open Subtitles | و عندما أجلس على الكرسي الكهربائي سأشاهد وجه أمّي الطيّب بينما لساني ينفجر في فمي |
Merhaba, gece kuşları neredeyse 36 saattir Spaz-a-thon ile berabersiniz şimdi sanki Ağzımın içinde ölü bir fare varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | مرحبآ بكم يا اطفال الليل ما يقرب من 36 ساعة متواصلة مع عرض سباز اشعر وكأن هناك فأر ميت ينام في فمي |
Ağzımın içinde pamuk var gibi hissediyorum. Sanki pamuk ağzımdaymış gibi. | Open Subtitles | داخل فمي ملمسهُ كالقطن، كأنّ لدي قطنا داخل فمي. |
Spermlerin şu anda Ağzımın içinde ölüyor, lanet olası. | Open Subtitles | حيواناتك المنوية تموت داخل فمي الآن اللعنة |
Onları Ağzımın içinde istiyorum. Bunu yap! | Open Subtitles | أريدهم أن يكونوا في فمي اذهبي , اجعلي هذا يتحقق |
Ağzımın içinde tuzlu suyu tatmalıydım. | TED | كان علي ان اتذوق الماء المالح في فمي. |
Ağzımın içinde o keskin, tuzlu tadı. | Open Subtitles | إنها كانت مالحة وصعبة المذاق في فمي |
Portakallı yumurta gibi. Ağzımın içinde. | Open Subtitles | وكأنها نكهة البرتقال بالبيض في فمي |
Ağzımın içinde bir kabartı vardı ve dilimle ona dokunuyordum. | Open Subtitles | كانت في فمي بثرة وكنت أتحسسها بلساني |
Dişlerim şu an Ağzımın içinde büyümüş gibi. | Open Subtitles | أشعر أن أسناني كبيرة جداً في فمي الآن |
Hâlâ Ağzımın içinde hareket ediyor. | Open Subtitles | ما زال يتحرك في فمي. |
Yardım edin. Ağzımın içinde patlıyor. | Open Subtitles | ساعدوني, إنها تفرقع في فمي |
Sanki "Şükran Günü Hindisi" Ağzımın içinde gibi. | Open Subtitles | لذيذ .. كأن عيد الشكر في فمي |
Dilinin Ağzımın içinde olduğuna yemin edebilirim. | Open Subtitles | اقسم انه ادخل لسانه في فمي |
Ağzımın içinde ne yapıyorsun öyle? | Open Subtitles | ماذا تفعل في فمي ؟ |
Ağzımın içinde bir denizci var sanki. | Open Subtitles | و كأن هناك بحارا داخل فمي |