Ama ağzıma bir tane daha penis sokmak düşüncesi bile içimi karatıyor. | Open Subtitles | لكن مجرّد أن التفكير في وضع قضيب آخر في فمي.. يشعرني بالكآبة.. |
- Dudaklarını özlediğimde ağzıma bir incir koyup seni düşüneceğim. | Open Subtitles | عندما أفتقد شفتاكِ, سأضع تينة في فمي و أفكر بكِ |
3 yaşında bir banka soyguncusuna benzerdim ama ağzıma bir şeyler tıkıştırmamı engellerdi. | Open Subtitles | بدوت كسارق بنك بعمر الثالثة لكنه منعني من اقحام مزيل العرق في فمي |
Bazen bir renk görürüm ve bu ağzıma bir tat verir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أرى لوناً فيستثير ذلك طعماً ما في فمي |
Çünkü ağzıma bir şey almazsam açlıktan ölebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن اموت جوعاً قبل أن أحصل على شئ في فمي. |
Belirgin bir şekilde hatırlıyorum zorla kaçırıp, koli bandıyla sardınız ve ağzıma bir tenis topu koydunuz. | Open Subtitles | لقد اختطفتني وقيدتني ووضعت كرة التنس في فمي |
Aslında, bu sabah ağzıma bir şimşek sokmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | في الحقيقة, لقد حاولتي ان تضعي الطعام في فمي هذا الصباح |
Beni barbekü sosuyla yıkadıktan sonra, ağzıma bir elma tıkarak yatağa koymuştu. | Open Subtitles | كان يغسلني بصلصة للشواء ويضعني لأنام وتفّاحة في فمي |
Çünkü her temizleyişimde, ağzıma bir parça et düşecek. | Open Subtitles | لأنه خلال كل مدة تسقط قطعة من اللحم في فمي |
Bir kaç iyi vuruş yapıp beni indirdiler ve ağzıma bir kumaş koydular. | Open Subtitles | ضربتهم لاكن في النهاية غلبوني ووضعو قماشه في فمي |
ağzıma bir şeyler atmak için sabırsızlanıyorum. Senin ağzına da. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار حتى أحصل على بعض الطعام في فمي و فمك |
Ve onu ağzıma bir komünyon alır gibi aldım. | Open Subtitles | و أخذته في فمي كأنني آخذ القربان المقدّس |
Dudaklarını özlediğimde, ağzıma bir *** alıp seni düşüneceğim. | Open Subtitles | عندما أفتقد شفتاكي سأضع ... في فمي و أفكر بكِ |
Şef garson dilimi yutmayayım diye ağzıma bir yemek çubuğu tıkıştırmıştı. | Open Subtitles | - "بيتي أنا مدين لكِ" - بربكِ هذا مقال ضخم - حتى لو قام كبير الخدم بدفع اعواد الطعام في فمي - |
ağzıma bir şey sokulmasından hoşlanmam. | Open Subtitles | لا احب ان يضع احد ما اي شيء في فمي |
Ya ondan ya da ağzıma bir silah daya. | Open Subtitles | اما ان يكون ذلك او ضعي مسدسا في فمي |
ağzıma bir jilet sokup kendimi bu hale getirdim. | Open Subtitles | لذا ... وضعت شفرة حلاقة في فمي و فعلت هذا ... بنفسي |
ağzıma bir tabanca soktu. Anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد وضع المسدس في فمي أنت لا تفهم |
"Babacığım, dışarı çıkıp, sokaklarda oynayıp ağzıma bir kaç ok yerleştirip uyuşturucu deneyebilir miyim?" | Open Subtitles | "أبي ,هل يمكنني الذهاب واللعب بالشارع وأضع قذارة في فمي ,اجرب المخدرات |
ağzıma bir kutu kola sığdırarak ısırıp dişeti ve dişlerime zarar vermeden her tarafa kola püskürtebileceğimi ve uygun ışıkta gökkuşağı görüneceğini söylemiştim, o mu? | Open Subtitles | عن كيفية وضع علبة كولا في فمي وأمضغها وأرش الكولا في كل مكان من دون أن أجرح أسناني أو لثتي ومع الضور المناسب, سترين قوس قزح؟ |