"ağzına bir" - Translation from Turkish to Arabic

• في فمك
• في فمه
• فى فمك
• في فمهم
• على فمك
• سأقوم بإفسادك

Yemin ederim eğer bir mesele varsa, Ağzına bir tane geçiririm.
أقسم يا رجل إذا كان هناك أي مقابل سأصفعك في فمك

Senin o kahrolası kıçını alırdım ve seni yere gömerdim ve Ağzına bir su hortumu sokardım ve onu her tarafına dolayıp sonuna kadar açardım ve o kahrolası karnını havaya uçururdum.
و اضعك في كيس مثل البذور و اضع جورب في فمك و اضع انبوب واقوم بتشغيله ثم انسفك

Bir doların altına inerse, Ağzına bir tabanca daya ve bil ki arkandayım.
دولار أقل، ضع مسدس في فمك واحرص أن أكون خلفك

Yeni gelenin dişlerini kırarsan Ağzına bir şey sokulduğunda ısıramaz.
كسرت أسنان الرجل الجديد لم يستطع عض شيء يحشر في فمه

Ağzına bir pompalı dayadın ve tüfeği çektin.
ووضعت بندقية صيد في فمه وضغطت على الزناد

Az önce Ağzına bir böcek daha attın. Sanırım bir örümcekti.
لقد وضعت للتو حشرة فى فمك وانا اعتقد انة عنكبوت.

Eğer bir hakim veya bir politikacı Ağzına bir cigaralık koyarsa... bundan iyi bir hikaye çıkar.
-حسناً ، عظيم إذا أردا القاضي أو السياسي في وضع سترة في فمهم -سأقوم بتأليف قصة عنه

Hogg, onlara dokunursan ben de Ağzına bir elma, kıçına da ayağımı sokarım.
اذا وضعت يد واحدة عليهم سأطلق تفاحة على فمك وقدمي على مؤخرتك

Ağzına bir güzel sıçtırtır, ...götünden çıkıncaya dek devam ederim, seni amcık.
سأقوم بإفسادك سأقوم بإفسادك في مؤخرتك أيها الحقير

Ağzına bir dilim pasta yerleştir ve o lanet çeneni kapa artık.
حسناً , يجب أن تضع قطعة كعكة في فمك وتخرس

Ağzına bir sakız at ve çiğnememeye çalış.
على الأقل العلكة في فمك حاول أن لا تمضغها

Şimdi, bedava olduğunu göstermek için Ağzına bir dolu pastırma al.
الان خذي حفنة من اللحم و احشيه في فمك لنريهم بأن ذلك مجاني.

Ağzına bir odun parçasının tıkatılması ve tüm vücudunun kalaslarla masaya bağlanması hoşuna gider miydi?
ماذا , هل أنت تحب قطعة من الخشب , تدفع في فمك

Belki de Ağzına bir okuma kitabı sokup hovardalık ederler.
وقد يدخلون دفتراً في فمك وعبثون في مؤخرتك

Ağzına bir yumruk ister miydin, seni serseri?
أتريد ضربة في فمك أيها البذيء؟

Dilini ısırmaması işin Ağzına bir şey koyman gerekiyor, değil mi?
من المفترض أن تضعي شيئاً في فمه كيلا يعض لسانه , صحيح؟

Doktoru, Ağzına bir kaçık dolusu su verirsem su ihtiyacını karşılayacağımı söyledi.
قال لي الطبيب: عليك أن تضعي ملعقة ماء في فمه كلّ دقيقة وذلك لحماية جسمه من الجفاف

İnşallah kimse Ağzına bir elma koyup kızartmaz. Ha ha ha? Hadi başlıyoruz.
نامل ان لا يضع احد تفاحة في فمه لا بد لشخص ما ان يحاول تحميصه ها نحن ذا ستكون بخير

Nöbet geçiriyor. Ağzına bir şey koyun.
أنه فى حاله تشنج ضع شيء في فمه

Görme yetin yokken, sanki her lokma Ağzına bir orgazm yaşatıyor.
لذا مع نظرتك المحرومه، سوف تكون كل قضمه بمثابة نشوه فى فمك.

Eğer bir hakim veya bir politikacı Ağzına bir cigaralık koyarsa... bundan iyi bir hikaye çıkar.
إذا أردا القاضي أو السياسي في وضع سترة في فمهم سأقوم بتأليف قصة عنه - حقا -

Bilemiyorum, çünkü hislerimi gerçekten önemseyen birisi Ağzına bir tane çakmamı söyledi.
لا أعرف, لأن شخصا ما يهتم حقا لمشاعري قال لي أن أصفعك على فمك

Yoksa Ağzına bir güzel sıçtırtırım, seni amcık!
وإلا سأقوم بإفسادك أيها الحقير