"ağzıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • فمه
        
    • الفم
        
    • فم
        
    • بفمها
        
    • بفمه
        
    • فمها
        
    • بفم
        
    • السريري
        
    • أعتادت
        
    Bu tablo beni üç sebepten devam etmekten alıkoydu: Birincisi, gülümseyen ağzıyla hüzünlü bakan gözleri arasındaki kopukluk. TED أوقفتني هذه اللوحة لثلاث اسباب: أحداها هو عدم الترابط بين فمه المبتسم وعيناه الحزينتان
    Ayaklarına eğildiğim bu tatlı, nazik adam bana gerçeği kendi ağzıyla söyledi. Open Subtitles ,الرجل الدمث, الذى أكن له خالص الإحترام لقننى الحق من فمه قدم لهم الإناء النقى
    Ağzında sorun olmalı. ağzıyla ilgili bir sorun olmalı. Open Subtitles لا بدّ أنّ الفم بشع يشكو الفم من علّة بلا شك
    elindeki yaranın başkasının ağzıyla oluştuğunu gösteriyor. Open Subtitles لأنه يثبت أن قطع على يدك جاء من فم شخص ما. فم شخص ما.
    çok gelenekçidirler, hatta bir kadının hayatını kocasına servis yapmakla, ona yemek pişirmekle, temizlik yapmakla, ve ağzıyla tatmin etmekle geçirmesi gerektiğine inanırlar. Open Subtitles لانهم تقليديين ويؤمنون أن حياة المرائة يجب أن تقضيها بخدمة زوجها وبالطبخ والتنظيف وأن تستمتع بفمها
    Bırak ağzı çalışsın. ağzıyla sana zarar veremez. Open Subtitles دعه يخوض المعركة بفمه ولايمكن أن يؤذيك بفمه.
    Ayaklarına eğildiğim bu tatlı, nazik adam bana gerçeği kendi ağzıyla söyledi. Open Subtitles .. ذلك العذب ,الرجل الدمث, الذى أكن له خالص الإحترام لقننى الحق من فمه
    Biz onu evden aldırırız, bir şey olmaz. Halı sahada maç yapmıyoruz kızlar, oturacak, eliyle, ağzıyla çalışacak, hepsi bu. Aynalarımıza bakarak, gülümseyerek açıyoruz telefonlarımızı. Open Subtitles سوف نحضره من منزله فكل ما نريده هو يديه و فمه
    Ya şu ağzıyla dinleyen ağzı ölü balık gibi açık olan şişman adam. Open Subtitles وأن الدهون الرجل الاستماع مع فمه خطيئة مثل سمكة ميتة.
    ağzıyla o salak sesi çıkarmada olabilir belki. Open Subtitles باستثناء تلك الاصوات الغبيه التي يصدرها من فمه
    Ve felaket tellalımız ağzını açtı ve o felaket habercisi ağzıyla felaket haberleri yağdırmaya başladı. Open Subtitles تماماً عند الإشارة، يفتح هذا المسيء فمه الصغير ويطلق الإهانات والاتهامات
    Arkadakiler de ağzıyla trompet sesi çıkartacak. Open Subtitles حسنا,و انتم ستكونون عازفي الفم بالخلف مع اللحن
    Adam rol arkadaşı olan bayanları her zaman açık olan ağzıyla öpermiş. Open Subtitles . لذلك لقبوه بصاحب الفم المفتوح
    Ölüyorum ve o kırmızı ağzıyla ve bir fareninki gibi keskin beyaz dişleriyle gülüyor. Open Subtitles أكاد أموت هو يبتسم بذلك الفم الأحمر وتلك الأسنان البيضاء الحادّة!
    Vay be, hem büyükanneni çok seviyorsun hem de kamyoncu ağzıyla konuşuyorsun. Open Subtitles واو، انك تحب جدتك ولديك فم يتحدث كسائقي الشاحنة
    Cadı kendi ağzıyla söyledi. Open Subtitles لقد خرج القول من فم ساحره، كان يخطط من البداية للقيام بالتضحية.
    Dr. Cuddy ağzıyla yine bu şeyi yapıyor. Open Subtitles .. "د."كادي إنها تقوم بتلك الحركة بفمها ثانية
    Ortadaki var ya, ağzıyla ve boğazıyla öyle şeyler yapıyor ki, ecdadı pitonla çiftleşmiş zannedersin. Open Subtitles تلك التي في المُنتصف هُناك، الأشياء التي يُمكن أن تفعلها بفمها وحنجرتها، سوف تظن أن أحد أسلافها قد مارس الجنس مع ثعبان في وقتٍ ما.
    ağzıyla yakalama işinde hiç te becerikli değil. Open Subtitles إتضح أنه ليس جيد جداً بإمساك الأشياء بفمه -أين حبيبتك؟
    Ve ben daha bir şey bile yapamadan eğilip, ağzıyla külleri üflüyor. Open Subtitles وقبل أن أفعل أي شيء انحنت ونفخت الرماد عن البوكسر بواسطة فمها
    Ardından o seksi minik sincap ağzıyla saçıma tükürdü. Open Subtitles حسنا ، إنها مسليّة و من ثم أتت إلي بفم السنجاب المثير ذاك
    Veya klinik ağzıyla "ııh." Open Subtitles أو باستخدام المصطلح " السريري " كلا
    ağzıyla koparır, ağzında gezdirir, sonra mücevher kutusunda saklardı. Open Subtitles أنها أعتادت على قضمهم ومصهم وبعدها تحفظهم في علبة المجوهرات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more