| Zekamı aşağılamak oldukça zordur ama az önce başardın sanırım. | Open Subtitles | فمن الصعب جدا أن إهانة ذكائي، ولكن أعتقد فعلت للتو. |
| Kişiyi hayatının bu döneminde, gerçekten aşağılamak zorunda mıyız? | Open Subtitles | هل يجب علينا إهانة الشخص في تلك اللحظة من حياته؟ |
| Seni aşağılamak istemedim. Eminim sana da teşhir eden olmuştur. | Open Subtitles | لم أقصد إهانتك أبدا أنا أعرف أنك قد تعاطيت سابقا |
| Bak, seni aşağılamak istememiştim. | Open Subtitles | أنظري،لم أكن أريد أن أهينك سابقا |
| Bence doğum gününde patronunu aşağılamak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها فكرة جيدة أن تهين رئيسك في عيد ميلاده |
| aşağılamak yada aşağılanmak o kadar da zor değilmiş, değil mi doktor? | Open Subtitles | ليس من الصعب لإذلال أو تكونًا ذليلاً، صحيح يا دكتور؟ |
| (Kahkahalar) Şimdi, eşcinsel kadınlarla ilgili iğrenç lafları bir kenara, gerçek şu ki; beni aşağılamak istemişti. | TED | (ضحك) الآن، لننحي جانبًا المرأة المضطربة، الحقيقة أنه يريد إذلالي. |
| Beni sırf aşağılamak için çağırdın değil mi? | Open Subtitles | إذا أنت دعوتني لكي تهينني, أليس كذلك؟ |
| Bu babamın söylemek istediği değil, senin söylemek istediğin. Aynı zamanda da aşağılamak. | Open Subtitles | هذا ما تقولينه أنتِ و هي إهانة على نحو مختلف تماماً |
| Yani, sanki iş anlaşmamızın risklerini tam olarak anlamamışım gibi bunca yolu beni tehdit etmek için getirmen Hoss, bu düpedüz aşağılamak. | Open Subtitles | لذا فجلبي كل هذه المسافة لتهديدي كما لو أني لم أفهم بالكامل حصص اتفاقيات عملنا هذه إهانة واطية جداَ |
| Batıya yağma yapmaya bensiz, bizsiz gittiler ki bu da sadece beni aşağılamak değil sizleri, eşimi ve eşimin ailesini de aşağılamaktır. | Open Subtitles | لقد أغاروا غربًا بدوني، بدوننا. والتي هي إهانة ليست لي وحدي، بل لكم جميعًا، والآن أيضًا لزوجتي، ولعائلة زوجتي. |
| Ama inancını aşağılamak da oldukça düşünceli. | Open Subtitles | لكن إهانة إيمانها، هذه دائماً تعتبر بادرة جميلة. |
| Onu aşağılamak istememiştim. Oldukça düzgün birine benziyor. | Open Subtitles | أنا لا أقصد إهانة الفتاة فهي تبدو لائقة بما يكفي |
| aşağılamak istemem ama solucanlığınızı bilin. | Open Subtitles | انظرا، لا أقصد أي إهانة هنا ولكنكما ديدان، اتفقنا؟ |
| Yalnız, maalesef, düşük karakterde bir adam olmandan dolayı bu arada aşağılamak için söylemiyorum ama bir oğlancı tarafından yetiştirildiğinden ve bir kokain bağımlısı olduğundan yalan söyleme ihtimalin var. | Open Subtitles | إذا للأسف ، رجل مثلك لا يملك شخصية وأنا أقصد إهانتك ولكن أنت جلبت لنفسك اللواط ، و كيفة تعليم الادمان |
| Çünkü benim hayatımı kurtarmayacakmışsın gibi davranarak seni aşağılamak istemedim. | Open Subtitles | لأنني لم أرد إهانتك بالتظاهر بأنكِ لن تقومي هكذا بإنقاذ حياتي. |
| Sizi aşağılamak istemiyorum ama dolandırıcılıktan hüküm giymemenizi anlayamıyorum? | Open Subtitles | لا أقصدُ إهانتك يارجل, ولكن كيف لايمكنك الحصول على اعتراف بالتحايل؟ |
| Beni aşağılamak istiyorsan en kolayı buradan çekip gitmek. | Open Subtitles | تريدين أن أهينك لأسهل عليك الرحيل عني |
| Beth, niyetim seni aşağılamak değildi. | Open Subtitles | بيث، لا أقصد أن أهينك |
| Önceki yaptıklarınıza güvercin demek kuş alemini aşağılamak olur. | Open Subtitles | لكي تسمي جهودك "تخطيطاً" يجب ان تهين فئة كاملة من الطيور |
| Bu ülkeyi küçük düşürmek ve aşağılamak için tasarlanmış, tüm dünyada yayınlanan gülünç bir manzara olacak. | Open Subtitles | هذه المحاكمة ستكون مشهداً مذاعاً لكل أنحاء العالم مصممة لإذلال وإهانة هذا البلد |
| eğer beni aşağılamak seni eğlendiriyorsa, unutmayalım ki... | Open Subtitles | إن كان إذلالي يسليك. دعنالاننسى... |
| Şahsen beni ve personelimi aşağılamak. | Open Subtitles | أن تهينني شخصياً، وموظفيّ. |
| Bir arkadaşın annesini aşağılamak için yeni ve iğrenç yöntemler bulmak... hep saygı uyandırırdı. | Open Subtitles | ... اكتشاف طرق جديدة ومقرفة لإهانة أم صديقك دائماً ما يحتفظ بها كرد اعتبار راقي ... |