"aşağılanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالإهانة
        
    • بالمهانة
        
    • بالاهانة
        
    • بالذل
        
    • مُهان
        
    • ذليلة
        
    • مهانة
        
    • مهان
        
    • المهانة
        
    • ذليل
        
    O kadar aşağılanmış ve utanmıştım ki. TED أحسست بالإهانة الشديدة و الإحراج و الخجل.
    Dönek bile olsa Mafioso gibi bir adamla görüşmekle suçlanarak, kendimi çok fena aşağılanmış hissediyorum. Open Subtitles فأشعر بالإهانة بشدة من خلال مواجهة مع رجل مافيا، حتى لو أنه تبين مرتد عن جماعته
    Böyle nazik olmaya çalıştığında kendimi daha çok aşağılanmış hissediyorum. Open Subtitles كلما حاولت أن تكون أكثر لطفاً كلما أحسست بالمهانة أكثر
    Hanımım, aşağılanmış hissettiğinizi biliyorum. Open Subtitles اعلم انكى تشعرين بالاهانة يا سيدتى
    aşağılanmış gibi hissettiğin için üzgünüm ama söylemiştim, evli kadınlarla yatmam. Open Subtitles آسف على شعور بالذل لكنِّي أخبرتك ، لا أنام مع المتزوّجات
    Beni de aşağılanmış kabul et. Open Subtitles اعتبرني مُهان.
    Kendimi aşağılanmış hissediyordum. Open Subtitles لقد كنت أشعر بأنني ذليلة جداً
    kral tarafından reddedilmiş, aşağılanmış hissetti ve korktu da eminim. Open Subtitles شعرت بالرفض من الملك، مهانة وخائفة، متأكدة من هذا
    Lütfen aşağılanmış hissetmeyin ama hafıza kartı için Frost'u yardıma gönderiyorum. Open Subtitles لا تشعر بالإهانة ، و لكنني سوف أرسل فروست الى هنا لكي يساعدك في أمر بطاقة الذاكرة
    Paydaşlar değersiz ve müvekkiller de aşağılanmış hissedebilir. Open Subtitles حسنا، قد يشعر المساهمين بالتقليل من القيمة والعملاء قد يشعرون بالإهانة.
    Bir silah yerine, sadece bu çobanın asası ve der ki -- kendini aşağılanmış hisseder -- "Ben bir köpek miyim ki bana çubuklarla geliyorsun?" TED بدلا من السلاح، مجرد متعلقات لراع، يقول -- شاعرا بالإهانة -- "هل أنا كلب لتأتي إليّ ببعض العصى؟"
    Etrafındaki insanlara, kendilerini aşağılanmış hissettirmemesidir. Open Subtitles ان الرجولة لا تعني أن تجعل الناس من حولك يشعرون بالمهانة
    Nazik olmaya çalıştığında kendimi daha çok aşağılanmış hissediyorum. Open Subtitles كلما حاولتأن تكون أكثر لطفاً كلما أحسست بالمهانة أكثر
    Üzgün hissetmiyorum, öfkeli hissetmiyorum, sadece aşağılanmış hissediyorum. Open Subtitles ‫لا أشعر بالحزن ، ولا أشعر بالغضب ‫اشعر فقط ‫بالمهانة
    Çok aşağılanmış olmalısın. Open Subtitles لابد أنك شعرتي بالاهانة
    - Sırf gördüğüm için aşağılanmış hissettim. Open Subtitles - انا اشعر بالاهانة مما ارى -
    Aynı kişi benim fikirlerime meydan okuduğunda berbat, aşağılanmış ve mahcup hissettim. TED وعندما يتحدى نفس ذلك الشخص أفكاري، بدا الأمر عسيراً عليّ، شعرت بالذل والهوان.
    Yemekte söyleyemedim,çünkü çok aşağılanmış hissediyordum. Open Subtitles ولم أقدر على قول شئ خلال العشاء لأني أحسست بالذل
    aşağılanmış.. (Onuru Kırılmış) Open Subtitles مُهان
    aşağılanmış. Open Subtitles ‫أنني مُهان
    aşağılanmış, sanırım. Open Subtitles ذليلة, أعتقد
    Kızgın, hüsran dolu ve aşağılanmış. Open Subtitles غاضبة، محبطة، مهانة.
    Tatlılar ama yine de o üzümler aşağılanmış. Open Subtitles إن مذاقها حلو لكنها حقيقة ليست سوى عنب مهان
    Korkmuş, zalimliğe uğramış ve aşağılanmış hissettim...ve...ve yaşıyorum. Open Subtitles لقد شعرت بالرعب .. و التنكيل و المهانة و الحياة
    Bugün buraya alçakgönüllülükle ve aşağılanmış bir halde senden bir şey istemeye geldim. Open Subtitles لقد جئت قبل عام من اليوم مهزوم... و ذليل...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more