Evet, belki benden nefret edebilirsin ama aşağılanmaktan daha çok nefret ediyorsun. | Open Subtitles | نعم، ربما تكرهينني لكنك تكرهين الإذلال أكثر |
İflastan ve aşağılanmaktan kurtulmak için ünlü bir yıldızla alakalı atlatma haber yapmalıydım. Ama ufak bir sorunum vardı. | Open Subtitles | احتجت لسبق صحفي كبير للمشاهير لينقذني من الإفلاس و الإذلال |
Size söyleyeyim, aşağılanmaktan ve et parçası gibi davranılmaktan bıktım. | Open Subtitles | لأنه يجب أن أخبرك بدأت أمقت الإذلال و التعامل معي كقطعة من اللحم |
Eric, neden bana direk 2 sayı vermiyorsun? aşağılanmaktan kurtar kendini. | Open Subtitles | إريك) لمـا لا تعطيني النقطتين) و توفر على نفسك الإذلال ؟ |
Benimse, senden kurtulmak ve alenen aşağılanmaktan başka bir kazancım yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أيّ شيء لأكسبه ... لكي أكون مشهوراً ما عدا الإذلال العلني والخروج بِحرّيتي منك |
aşağılanmaktan hoşlanır mısın? | Open Subtitles | هل تحب الإذلال ؟ |