Luke, sevdiğin birinin sana ihanet etmesi berbat bir durum, ama bunu herkesin gözü önünde öğrenmen, oldukça aşağılayıcı oluyor. | Open Subtitles | لوكاس, أنه شعور سيء بأن تكون خنت بواسطة شخص يحبك وبأن تكتشف هذا الشيء أمام كل الأشخاص أنه مهين جدا |
İnsanlar seks satmak aşağılayıcı diye endişelenir. | TED | يشعر الناس بالقلق من أن التجارة بالجنس هو أمر مهين. |
Kendinize sorun: aç kalmak mı daha aşağılayıcı, çocuklarının aç kalmasını izlemek mi? | TED | اسأل نفسك: هل هو أكثر إهانة من أن تكون جائعًا؟ أو رؤية أطفالك جائعين؟ |
Ve bu, atlatmam gereken utanç verici, aşağılayıcı yeni bir badireydi. | TED | وكانت بمثابة مرحلة إضافية محرجة و مهينة توجب على المرور بها |
Ne kadar aşağılayıcı görünse de olmayı ben istedim. | Open Subtitles | أنا الذي طلبت الرجوع رغم أنه مذل كما يبدو. |
Garsonlara karşı bu kadar aşağılayıcı olmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | متأكد أن ذلك لن يجعلك تبدو مهيناً للنادلات لهذه الدرجة؟ |
- Evet devam edin. Bu arada o da aşağılayıcı! - Devam ediyoruz. | Open Subtitles | أجل, أستمر فى السير, بالمناسبة هذا مُهين - سنستمر فى السير - |
Ve türümüzün belki 600:00 yıldır var olduğunu hatırlamak aşağılayıcı. | TED | وهو أمر مهين أن نتذكر أنه كان هناك كائنات ربما لفترة 150000 سنة |
Çalışma karşılığı ödeme almak aşağılayıcı birşey. Çalmak daha iyi, daha hareketli. | Open Subtitles | العمل من أجل المال مهين أفضل من السرقة لأنه عاطفي أكثر |
Hep Anatoli'nin evini kullanmak biraz aşağılayıcı oluyor. | Open Subtitles | الامر مهين الى حد ما دائما نستعير مكان اناتولي |
Bray öğretmeninin sana "bir gün bunlar doğal gelecek" demesinin ne kadar aşağılayıcı olduğunu? | Open Subtitles | وكم هو مهين أن يخبرك مدرب بريل: يوماً ما ستشعر بأن هذا كله طبيعي؟ |
Teorik olarak çok güzel, ama pratik olarak aşağılayıcı. | Open Subtitles | هذارائعنظرياً, لكن في الحقيقة , هذا مهين |
Kümede diyecektim. Ama tür, elbette çok daha aşağılayıcı. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ سأَقُولُ إتحادَ، لكن النوعَ كثيراً إهانة أكثر. |
O zaman sekiz yıl boyunca hayatımın en aşağılayıcı tecrübesini yaşatacak verilen sözlerle, yuvarlak cevaplarla uğraşmak yerine işimle meşgul olabilirdim. | Open Subtitles | حتى يكون بإمكاني متابعة عملي بدلاً من جرّ ثمانية أعوام من الوعود و حشد القوائم و التي قادت لأسوأ إهانة في حياتي |
Evet, ve benim durumumla seninkini, özellikle de böyle bir günde karşılaştırmak, bence, aşağılayıcı bir şey. | Open Subtitles | نعم، وبمقارنة حالتي مع حالتك، في يوم كهذا، حسناً، علي أن أقول، إنها إهانة بعض الشيء. |
Esprisiz, aşağılayıcı bir şey. | Open Subtitles | أعنى أنه لا يوجد بها أى وزن شعرى ولا روح دعابة,إنها مهينة فقط |
Onlara isim levhası takmayı düşündüm ama bu biraz aşağılayıcı geldi. | Open Subtitles | فكرتُ في ارتداء علامات ولكن شعرت أن مهينة |
Grubumuz, bu teklifin aşağılayıcı ve yürek burkucu bir reddedilme ile sonuçlanacağı konusunda hemfikir. | Open Subtitles | المجموعة أجمعت على أن تقدمه لطلب يدها سيُقابل برفض مذل محطماً للروح |
Ne kadar aşağılayıcı gibi gözükse de, senden daha iyi birisini tanıyorsan, eminim ki tanıyorsundur, o kadınsı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştır ve ondan yardım iste. | Open Subtitles | .. لذا، مهما كان ذلك يبدو مهيناً .. إن كنت تعرف شخصاً أفضل منك وأراهن أنك تعرف |
Bu biraz aşağılayıcı oldu ama tam isabet. | Open Subtitles | حسناً,هذا مُهين جداً لكن لا مشكلة |
Evet ama bu iblis sanki kim olduğumuzu bile bilmiyordu ki, bu arada bunu bayağı aşağılayıcı buldum. | Open Subtitles | نعم، لكن هذا الشيطانِ لَمْ حتى إبدُ لمعْرِفة مَنْ نحن كُنّا، الذي، بالمناسبة، أَجِدُ الإهانة. |
şaşırdım onlar bizim birşeyler çaldığımızı düşündüler ne kadar aşağılayıcı evet | Open Subtitles | أنا مذهول عما يعتقدون انسرق شيئاً انها اهانة |
İnsanlara kim olduğumu ve nasıl yaşadığımı söylemek aşağılayıcı bir şeyse, özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أسفة لأخباري الجميع بحقيقتي وكيف أعيش غير مذلة |
Bekarlık, çünkü İspanyol pembe dizisinde yaşamak fazla abartılıyor ve biraz da aşağılayıcı aslında. | Open Subtitles | العزوبة , بسبب العيش فى البروفة الاسبانية أمر مبالغ فيه ومهين بعض الشئ |
İkisi de hem aşağılayıcı hem çok daha aşağılayıcı. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا يمثّل أمرَين: إهانة، وإهانة بالغة. |
O sırada canlı olsaydım, bunu aşağılayıcı bulmuş olabilirdim. | Open Subtitles | و لو كنت حيّة في ذلك الوقت لربما وجدت ذلك مهينا |
Gidecek bir yerinin olmadığını bilmek yeterince aşağılayıcı bir his. | Open Subtitles | إنه شعور مُذل للغاية عندما تُدرك أنك ليس لديك مكان لتذهب إليه |
Ayrıca dürüst olmak gerekirse, oldukça aşağılayıcı buluyorum. | Open Subtitles | ولكي أكون صريحاً ، فإن هذه إهانه مباشرة. |
Zenci bir erkeğin kadın kılığına girmesi çok aşağılayıcı. Ne? | Open Subtitles | أعتقد أن هذا إذلال لرجل أسود يلفت الأنظار هكذا |