"a doğru" - Translation from Turkish to Arabic

    • اتجاه
        
    • متّجه إلى
        
    • مباشرة الى
        
    • مُتجهة إلى
        
    • ليوجه على
        
    • شرقا إلى
        
    Continental 2478, 060'a doğru sola dönün, hızınızı 140'a düşürün. Open Subtitles كونتننتال 2478، استدر لليمين اتجاه 060، قلل سرعتك إلى 140.
    Jetlink 3596, hızınızı 190 deniz miline düşürün. 090'a doğru gidin. Open Subtitles جيت لينك 3596، قلل السرعةً إلى 190 عقدةِ. اتجاه 090.
    O'na bir delikte yer ayrıttım, bir muhabire de Waldorf'a doğru yola çıktığını sızdırdım. Open Subtitles حجزتُ له في فندق "وستر"، و سرّبتُ لصحفي اشاعات أنه متّجه إلى فندق "ويلدروف"
    O'na bir delikte yer ayrıttım, bir muhabire de Waldorf'a doğru yola çıktığını sızdırdım. Open Subtitles حجزتُ له في فندق "وستر"، و سرّبتُ لصحفي اشاعات أنه متّجه إلى فندق "ويلدروف"
    Yüzeyden Zion'a doğru kazarak yaklaşıyorlar. Open Subtitles إنهم متجهون من السطح مباشرة الى زايون
    Anubis, Phoebe Bilim İstasyonu'ndan ayrılıp Eros'a doğru yola çıktı tamam mı? Open Subtitles " غادرت " أنوبيس " محطة أبحاث " فيبي وكانت مُتجهة إلى " إيروس " ، حسناً ؟
    Gotham'a doğru giden bir silah yolda. Open Subtitles "سلاح في طريقه، ليوجه على "غوثام
    Yoksa doğuya, Mark Twain olarak da bilinen Samuel Clemens 'in, doğduğu yer olan Missouri bölgesine mi yoksa William Burroughs'un son yıllarını geçirdiği yere, Kansas'a doğru mu devam edeyim? Open Subtitles أو يجب أن أتحرك شرقا إلى ميسسوري حيث مارك تواين أسم الشهرة له "صموئيل كليمنس" ولد في الجنوب من كانساس اين وليام باروز قضى سنواته الماضية؟
    Delta 532, 140'a doğru sola dönün, 4000'de kalın. Open Subtitles فهمت. دلتا 532، استدرُ لليسار اتجاه 140, أبقِ 4000قدم.
    USAir 2994, 010'a doğru sağa dönün, yer saptayıcıya doğru. Open Subtitles يو إس أي آي آر 2994، يَستديرُ لليمين اتجاه 010 للإِنْضِمام إلى لوكاليزر.
    Hint okyanusundan yükselen bulutlar rüzgârın etkisi ile Himalayalar'a doğru savrulur. Open Subtitles يطير البخار من المحيط الهندي و يتجه ناحية الشمال، في اتجاه جبال الهيمالايا
    Şu anda çalıntı bir FBI aracıyla Diamond'tan güneye, Front'a doğru kaçıyor. Open Subtitles لقد استولي علي سياره مسروقه تابعه للمباحث الفيدرليه ^و يتحرك جنوبا في اتجاه ^ديموند
    - Denson'a doğru geliyoruz. - Üç mil arkanızdayım. Open Subtitles فى اتجاه دينسون أنا على مسافه 3 أميال خلفك
    Dün gece bir grup adam Pakistan'a doğru ilerlerken görüntülendi. Open Subtitles القمر الصناعى قام بالتقاط عده مجموعات من الرجال مسرعين فى اتجاه باكستان الليله الماضيه
    Ronan'ın elinde Sonsuzluk Taşı adında bir şey olduğunu ve Xandar'a doğru geldiğini söylüyor. Open Subtitles قال أنّ (رونان) يمتلك شيئاً يدعى "الحجر اللامتناهي" وهو متّجه إلى "زاندار"
    Yüzeyden Zion'a doğru kazarak yaklaşıyorlar. Open Subtitles إنهم متجهون من السطح مباشرة الى زايون
    Clinton, Oprah'a doğru gitmediği için kendini şanslı saymalı. Open Subtitles أعطينى فرصه كلينتون... يجب أن يعتبر نفسه محظوظا لم تذهب مباشرة الى دار الأوبرا
    Endonezya Borneo teslim kargo 507-I, düzenlenen kafes 90'a doğru ilerleyecektir. Open Subtitles سوف تكمل طريقها مباشرة الى القفص 9-0
    Anubis, Phoebe Bilim İstasyonu'ndan ayrılıp Eros'a doğru yola çıkmış tamam mı? Open Subtitles سفينة " آنوبيس " غادرت من محطة " فيبي " للأبحاث وكانت مُتجهة إلى " إيروس " ، حسناً ؟
    Gotham'a doğru giden bir silah yolda. Open Subtitles "سلاح في طريقه، ليوجه على "غوثام
    Yoksa doğuya, Mark Twain olarak da bilinen Samuel Clemens 'in, doğduğu yer olan Missouri bölgesine mi yoksa William Burroughs'un son yıllarını geçirdiği yere, Kansas'a doğru mu devam edeyim? Open Subtitles أو يجب أن أتجه شرقا إلى ميسسوري حيث مارك تواين أسم الشهرة له "صموئيل كليمنس" ولد في الجنوب من كانساس اين وليام باروز قضى سنواته الماضية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more