Gizliliği kalmayınca onu Pentagon'a götürdüm, patentini almak için ve orada insanlara bunun ne olduğunu anlattım ve güldüler, ama sonra onlara bir denemesini yaptım ve satın aldılar. | TED | أنا أخذتها إلى وزارة الدفاع بعد أن تم إخراجها من الخدمة عندما صدرت البراءة وأخبرت الناس بها ضحكوا ثم لما عرضتها أمامهم اشتروها |
Columbus ve 85. caddenin bitiştiği yerdeki Jimmy Sherman'a götürdüm. | Open Subtitles | أخذتها إلى (جيمي شيرمان) هنا في تقاطع (كولومبوس) وشارع "85" |
Onu Mısır'a götürdüm. | Open Subtitles | لقد أخذتها إلى (مِصر)، كنّا نختلف طوال اليوم |
Onu bir şekilde kaçırdım ve Disneyland'a götürdüm! | Open Subtitles | و بشكل ما اختطفته و أخذته ل(ديزني لاند) |
Ve her nasılsa onu kaçırıp Disneyland'a götürdüm! | Open Subtitles | و بشكل ما اختطفته و أخذته ل(ديزني لاند) |