L.A'a gidiyoruz, ödevimi alacağım ve hafta bitmeden buraya döneceğiz. | Open Subtitles | نحن سنذهب إلى لوس أنجليس ساحصل على ورقتي ونحن سنكون رجعنا قبل عطلة نهاية الإسبوعِ الطويلة قد إنتهت |
Tamam, Pharm'a gidiyoruz ve sen önden gideceksin. | Open Subtitles | حسناً يا بيلي ، سنذهب إلى فارم ، وستكون واجهتنا |
Paltonu kap. Gece yeni başlıyor. Madison Square Garden'a gidiyoruz. | Open Subtitles | امسك معطفك إن الليل صغير نحن ذاهبون إلى الحديقة رينجسايد |
Mary, Galveston'a gidiyoruz. | Open Subtitles | ماري نحن ذاهبون الى جالفستون. هناك عاصفة كبيرة هناك. |
Vancouver'a gidiyoruz, ve gerçekten de çok minnettarız. | Open Subtitles | نحن في طريقنا إلى فان كوفر وأنا فعلاً أقدر هذا |
- Hayır, ben Denny' dedim. - Ihop'a gidiyoruz. Ihop'u biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | "لا ،أنا قلت "ديني - "سنذهب ل"آي هاب" ،تعرف كم أحب "آي هاب - |
Bir saat sonra Hollywood'a gidiyoruz. Kızlara söyleyeceğim. | Open Subtitles | سنذهب إلى هوليوود في غضون ساعة سأذهب لأخبر باقي الفتيات |
Katillerin olası kimliklerini öğrendik onları çıldırtacak delilleri de bulduk. - FBI'a gidiyoruz. | Open Subtitles | حددنا هوية القتلة، ولدينا الأدلة التي تدعم ذلك، سنذهب إلى المباحث الفيدرالية. |
Biz 70 yaşındaki bir emekliye ait olan 167 Ash Road'a gidiyoruz. | Open Subtitles | ونحنُ سنذهب إلى الطريق 167 آش حيثُ يسكن شخص مُتقاعد بعٌمر الـ70 عاماً |
Bakalım: Mars'a gidiyoruz, iki düzine gönüllü roket bilimciye, bir düzine gönüllü metalürji uzmanına, arka bahçesinde roket yakıtını karıştıran bazı deli dostlara ihtiyacımız var. | TED | دعونا نرى: سنذهب إلى المريخ، سنحتاج إلى أربع وعشرين عالم فضاء متطوع، واثني عشر عالم معادن متطوعين، والمجنون الذي سيحضّر وقود الصاروخ في حديقته الخلفية وهلم جراً. |
Biz Amerika'da New York'a gidiyoruz. | Open Subtitles | أمريكا؟ سنذهب إلى نيو يورك، أمريكا |
Hong Kong'a gidiyoruz. Bu gece kalkan bir gemi var. | Open Subtitles | نحن ذاهبون إلى هونغ كونغ يوجد قارب الليلة |
Ama Chicago'ya gitmiyoruz, New York'a gidiyoruz! | Open Subtitles | لكننا لسنا ذاهبين إلى شيكاغو نحن ذاهبون إلى نيويورك |
Chicago'ya gitmiyoruz, New York'a gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا ذاهبين إلى شيكاغو نحن ذاهبون إلى نيويورك |
Sodom'a gideceklerini söylüyorlardı, Sodom'a gidiyoruz. | Open Subtitles | وقال انهم كانوا في طريقهم الى سدوم. نحن ذاهبون الى سدوم. |
Evet. Beyaz Saray'a gidiyoruz anlamına gelebilir. | Open Subtitles | أجل، و ها نحن في طريقنا إلى البيت الأبيض. |
Bu gece Club Viloence'a gidiyoruz. Orası bir hip-hop kulübüdür. Sen de gelmelisin. | Open Subtitles | إذاً, سوف نذهب إلى ملهى "العنف" الليلة إنه ملهى رائع, يجب أن تأتي |
Carol'la birlikte Mısır'a gidiyoruz. Sfenksleri görmeye. | Open Subtitles | كارول وأنا ذاهبان إلى مصر لرؤية أبو الهول |
- Şey, gazeteci ama... - Tamam, o zaman, Hartford'a gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنا، مراسل صحفي، لكن حسنا، اذن، سنذهب الى هارتفورد |
Rhode Island'a gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن في الطريق الى "رود ايلاند" |
Bir kaç konser vermek için Gdansk'a gidiyoruz. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | سنغادر إلى مدينة غدانسك لإقامة بعض الحفلات, هل تودين الذهاب معنا؟ |
New Jersey ama Hollywood'a gidiyoruz. | Open Subtitles | نيوجيرسى , ولكننا فى طريقنا الى هوليوود |
Efendim? HR Takımını hazırla. Woodlawn'a gidiyoruz. | Open Subtitles | جهز لي فريق الان علينا الذهاب إلى وودلون الآن |
Amcamın doğum günü için Windsor'a gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبات إلى "وندسور" لحضور عيد ميلاد عمّي |