Giggles'a gittik, ve en önde oturduk... ve komedyenleri sıkıştırdık. | Open Subtitles | لقد ذهبنا إلى مسرح جيجلز وجلسنا فى المقدمة وضايقنا الممثلين |
Hindistan'a gittik ve nükleer programı sorduk demek istiyorum. | TED | أعني، ذهبنا إلى الهند وسألنا عن البرنامج النووي. |
Biz de Buffalo, New York'a gittik. Ve burası bu işin öncülerinden. | TED | وهكذا ذهبنا إلى بوفالو ، نيويورك وهنا مقدمة لذلك. |
Şam'a gittik. İbrahim ile ilgili uzun bir tarihe sahip olan şehre | TED | ومن ثم ذهبنا الى دمشق والتي لديها تاريخ عريق متعلق بالنبي إبراهيم |
Biliyor musun, Los Angeles'a gittik ve sonra da Las Vegas'a. | Open Subtitles | نحن ذهبنا الى لوس انجلوس ومن ثم ذهبنا الى لاس فيجاس |
Lyons'a gittik, müzik okuluna kabul edildiğim yere. | Open Subtitles | وذهبنا إلى ليون حيث تم قبولي في مدرسة الموسيقى |
Bu yüzden Doug'a gittik ve ona sistemimizi kullanarak söylemek istediği ilk kelimelerin ne olduğunu sorduk. | TED | إذًا ذهبنا إلى دوق وسألناه ماهي الكلمات الأولى، التي يرغب في استخدامها أو قولها، باستخدام نظامنا. |
Üç ay sonra Tiburon'a gittik, ve ekip bir hafta öncesinden bir araya gelmişti, zamanından çok önce. | TED | أذاً ذهبنا إلى تيبورن, بعد ثلاثة أشهر, و كان الفرق قد وصل إلى هناك قبل أسبوع, قبل الوقت المحدد بعدة أيام. |
Sonra da Balm'a gittik ve Brian şu seksi bebekle takılmaya başladı. İnanılmaz seksiydi. - Sonra da onunla çıktı. | Open Subtitles | ثم ذهبنا إلى النادي ، وبريان ذهب مع الفتات المثيرة هل يزعجك هذا؟ |
Bir ay kadar önce New Orleans'a gittik. | Open Subtitles | حسناً, منذ شهر مضى ذهبنا إلى نيو أورلينز |
Ama iki hafta gibi bir sürede programladık, Venice Boardwalk'a gittik, çocuklarım dahil oldu, köpeğim dahil oldu, ve biz bunu oluşturduk. | TED | ولكن لاكثر من اسبوعين ، تمكنا من البرمجة ، ذهبنا إلى ممر البندقية ، شارك اطفالي بهذا المشروع شارك كلبي بهذا الموضوع وصنعنا هذا |
Nitekim Irak'a gittik, IŞİD'e kahramanlık ve dürüstlük sözü vermiş, savaşmak için ordularında yer almış, sonra onların vahşiliklerine şahit olunca onlardan kaçmış genç erkeklerle konuşmak istiyorduk. | TED | لهذا ذهبنا إلى العراق للتحدث إلى الرجال اليافعين الذين تقبلوا تعهد داعش للبطولة والإنصاف، والذين حملوا السلاح للقتال من أجلهم ومن ثم انشقوا بعدما شهدوا قسوة حكم داعش. |
Konuşma yapmaya Hindistan'a gittik ailemiz de bizi Mahatma Gandhi'nin eski evini ziyarete götürdü. | TED | اذ ذهبنا إلى الهند لإلقاء محاضرة، واصطحبنا والدينا لزيارة منزل "المهاتما غاندي" السابق. |
Böylelikle 2005'in Ekim'inde Lagos'a gittik. | TED | ثم ذهبنا إلى لاغوس في أكتوبر 2005. |
Biz hangi Stanford'a gittik. | Open Subtitles | حسنا, ذهبنا إلى ستانفورد التي تقع في ؟ |
Teşhisten birkaç hafta sonra, Vermont'a gittik, ve Jeff'i babalar meclisine katılacak ilk kişi olarak seçtim. | TED | حسناً .. بعد عدة اسابيع من تشخيص مرضي ذهبنا الى فرمونت وقررت ان اضع جيف كاول شخص في مجلس الآباء |
Biz de Washington'a gittik ve mevzuatın ilk parçası için lobi yaptık. | TED | و لذلك ذهبنا الى واشنطون , و قمنا بالضغط من اجل اول جزء من التشريع |
Gezinin son kısmında Zanzibar'a gittik. Kumsalda yürüyerek vakit geçirdik. Bu, çıkarken sıkça yaptığımız bir şeydi. | TED | وعند نهاية الرحلة، ذهبنا الى زنجبار، وخصصنا بعض الوقت لنتمشى على الشاطئ، وهو شئ كثيرا ما نفعله حينما كنا نتواعد. |
Önce Senegal'e, sonra Fransa'ya, ardından Singapur'a gittik. | TED | ذهبنا الى السنغال ثم فرنسا ثم الى سنغافورة. |