Abilene kasabasını şerirlerden temizleyen şerifti. | Open Subtitles | المأمور الذى طهر مدينة أبيلين من المجرمين |
En iyi arkadaşım Angelic tatilde Abilene'deki evinde dans ederken kalça kemiğini kırmış. | Open Subtitles | لقد كسرت أعز صديقة لدي حوضها وهي ترقص في أبيلين |
Abilene Cooper'ın koçu Doug McCutcheon'un elinde... | Open Subtitles | حسناً حصل المدرب دوغ ماكوتشن من أبيلين كوبر ماهي أيها المدرب؟ |
T.J'yi Abilene'e götürüyor. Her şey iyi olacak, anne. | Open Subtitles | انه يأخذ تي جي الى أبلين سيكون بخير يا ماما |
Aktörden dönme asker Pilot Abilene dün Irak'taki çatışma sırasında, kendi birliğinden bir askerin attığı bir bombanın şarapnel parçası isabet etmesi ile kötü şekilde yaralandı. | Open Subtitles | (الجندى (بالوت ابالين جرح بشدة اثناء المعركة التى حدثت ليل امس بالعراق بسبب شظايا قنبلة رماها احد الاشخاص من وحدتة |
- Bu Bill Hickok. Abilene'de Phil Coe'yu öldürürken gördüm onu. | Open Subtitles | إنه بل هيكوك , رأيته يقتل في كو في أبيلين |
Omaha'dan Abilene'e kadar araba kullandım. | Open Subtitles | انتهى بي الأمر اقود من 'اوماها' الى 'أبيلين |
Cheyenne, Abilene ve Dakota adında üç güzel çocuğumuz oluyor. | Open Subtitles | لدينا ثلاثة أطفال جميلة، شايان، أبيلين وداكوتا. |
Abilene'de ki bankayı soymanın sebebi bu. | Open Subtitles | وهذا هو السبب انك سرقت هذا البنك في أبيلين |
Luke'u Abilene'e gönderdim Wyatt. Kusura bakma. | Open Subtitles | أرسلت لوك إلى أبيلين يا ويات ، أنا آسف |
Abilene'de olanları duydun mu? Banka soygununu? | Open Subtitles | أظن أنك سمعت عن هذا الهراء الذى حدث فى أبيلين... |
Abilene Cooper'ınki tura geldi. | Open Subtitles | هذه على الرأس للمدرب أبيلين كوبر |
Abilene'de bir bankayı soymaya çalışırken 4 korucuyu ve iki polisi öldürerek bankada çalışan bir kadını da rehin almışlar. | Open Subtitles | تسببا بإطلاق إنذارٍ في بنكٍ في " أبيلين"، قتلا أربعٍ من جوّالي تكساس، وضابطا شرطة وأخذا إحدّى الصرافات رهينّة |
Abilene'de olan şeyler de gerekli değildi. | Open Subtitles | لم تكن هناك ضرورة لمــاحدث في "أبيلين"، أيضاً |
Kızı yanımıza almasaydım, Abilene'deki bankadan çıkar çıkmaz bizi duman ederlerdi. | Open Subtitles | حقًا، ذلك لم يكن ليشكل مشكلة لو لم تجلبها لو لم أجلبها لقام القناصة بقتلنا "على جانب ذلك المصرف في "أبيلين |
Abilene'e taşınman çok eğlenceli. | Open Subtitles | إذاً ، ما مدى متعة الإنتقال الى أبلين ؟ |
Ama olay meydana geldiğinde Abilene'deydiniz, öyle mi? | Open Subtitles | وهل كنت في (أبلين) وقت حدوث إطلاق النار؟ |
Pilot Abilene, Utopia 3'den uyuşturucu kaçıran bir grup askerin içinde bulunmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | تم اتهام (بايلون ابالين) للإعتقاد بإنة عضو بالمجموعة العسكرية المسئولة عن تهريب (المخدرات من (يوتوبيا 3 |
Beni hatırlamazsınız tabii... ama Abilene'de şeriflik yaptığınız sırada sizi görmüştüm. | Open Subtitles | ليس هناك سبب لتتذكرني ولكني رأيتك وأنت مارشال في (آبيلين) |
Abilene'de bir çiftlikleri var. Ailesi Hood'a gelirlerdi, biz antrenmandayken Karen'ın çocuğuna bakarlardı. Tamam. | Open Subtitles | لديهم مزرعة في ( ألبين) يأتون الى (هود) للإعتناء بطفلتها حينما نذهب الى التدريبات, نعم نعم |
Abilene'e giden bir araba sabah burada olacak. | Open Subtitles | هناك عربة ذاهبة إلى إبيلين فى الصباح |