| Abu Nazir tarafından değiştirilmiş bir Denizci keskin nişancı... | Open Subtitles | قناص من جنود المشاة قام أبو نزير بتحويله |
| Abu Nazir'in ABD hükümetinin içinden adamı var. | Open Subtitles | أبو نزير لديه عميل داخل حكومة الولايات المتحدة. |
| En önemlisi ise, Saul, Abu Nazir'in yöntemleri, öncelikleri ve planları var. | Open Subtitles | الأمر هو، سول، أبو نزير لديه طرق وأنماط وأولويات. |
| Geçen ay Moskova'dan Abu Nazir'den bir telefon geldi. | Open Subtitles | في الشهر الماضي سمعت إتصال أبو نذير من موسكو |
| Abu Nazir halka açık yerde, özellikle. | Open Subtitles | حول أبو نذير المكان العام إلى مكان خاص |
| 8 yıl önce bana Abu Nazir'in başına ödül konduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قبل 8 سنوات أخبرتني أنّ هناك مكافئة للقبض على (أبو نذير). |
| Abu Nazir, Sabbaq'a parayı veren kişi. | Open Subtitles | أبو نزير يعطي الأموال إلى "سبّاق"، ثم "سبّاق" يسلمكَ الأموال، |
| Abu Nazir bunu yapmaz Ve asla da yapmayacaktır. | Open Subtitles | أبو نزير لا يفعل هذا. لم يفعل، ولن يفعل |
| Abu Nazir için aradım seni. | Open Subtitles | أ.. أ أنا اتصل بكَ بخصوص أبو نزير. |
| Abu Nazir senin öyle düşünmeni sağladı. | Open Subtitles | لا. أبو نزير جعلك تعتقد هذا. |
| Abu Nazir ile konuşmalısın! | Open Subtitles | يجب أن تتحدث مع أبو نزير. |
| Sanırım bu iki konu bize istediğimizi verecektir, yani Tom Walker'ın yerini söylemesi ve Abu Nazir'le onun nasıl bir komplo kurduğu. | Open Subtitles | اعتقد أنه باستخدام هذه النقاط سنحصل على ما نريد وهو أن يخبرنا هذا اللعين عن مكان "توم واكر" وما هى المؤامرة التى يدبرها هو و أبو نزير. |
| Abu Nazir'i tanımıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أبو نزير. |
| Abu Nazir bana söylemeye karar verdiğinde. | Open Subtitles | عندما يقرر أبو نزير اخباري. |
| Bunun Abu Nazir'le alakası yok. | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقي مع أبو نزير |
| Abu Nazir ele geçirilir geçirilmez, bir ABD Kongre üyesini öldürme planı. | Open Subtitles | خطّة لقتل عضو كونجرس ما أن يتمّ إبعادُ (أبو نذير) عن الساحة. |
| Hoş olmasa da, Abu Nazir'in 6 tane bilinen ortağının kimliğini belirledik. | Open Subtitles | من جهة أخرى، لقد حددت بالفعل نصف دزنة من شركاء (أبو نذير) |
| O Abu Nazir'in bombacısı, David. | Open Subtitles | هو صانع القنبلة لـ ( أبو نذير) ( ديفيد ) |
| O zamanlar Abu Nazir ittifak güçlerine karşı saldırılardan sorumlu kişiydi. | Open Subtitles | لقد كان ( أبو نذير ) مسؤولاً عن تنسيقالهجمات. ضدقوّاتالتّحالففيذلكالوقت . |
| - Abu Nazir'le mi? - Sorgulamalarınızda bulundu mu? | Open Subtitles | ( أبو نذير ) - هل كان حاضراً أثناء أي من تحقيقاتك ؟ |
| Abu Nazir bu işin kokusunu alırsa kaçar. | Open Subtitles | اذا كان ( أبو نذير ) على ما يبدو فسوف . ندخل على الأمير , ثم يختفي |