Sorun şu, bakımını üstlendiği adamlar Archie'nin gerçekten anlamadığı dayanılmaz ve elden ayaktan düşüren bir durumdan dolayı acı çekiyorlar. | TED | وهي ان الرجال الذين يعتني بهم كانوا يعانون من حالة وهن وضعف شديدة وكان آرشي لا يعيها ولا يفهمها |
Bu kadar hayatta kalmaları acımasızlık, acı çekiyorlar o kadar. | Open Subtitles | إنه لمن القساوة أن تدعهما يعيشا هذه المدة، هؤلاء الأشخاص يعانون. |
Görünüşe göre gerçekten acı çekiyorlar. Mimoaları brunch'da düz mü gitti? | Open Subtitles | يبدو أنهم يعانون بحقّ، هل انسكب عصيرهم أثناء الغداء؟ |
Zaten acı çekiyorlar neden onları kalan son itibarlarıyla bırakmayayım ki dedim. | Open Subtitles | إنهم يتألمون بالفعل لماذا لا أتركهم وشأنهم... مع ما تبقى من كرامتهم. |
Sanki acı çekiyorlar. | Open Subtitles | يبدو وكأنهم يتألمون |
Bu sırada da trans çocuklarımız acı çekiyorlar. | TED | وفي غضون ذلك، فإن أبناءنا يعانون. |
Hırsınızdan ve de korkunuzdan dolayı acı çekiyorlar. | Open Subtitles | هم يعانون من ك إنتاج الطمع وخوفك |
Ama biz beklerken, onlar acı çekiyorlar. | Open Subtitles | لكـن بينما ننتظـر .. فإنهم يعانون |
Bu şekilde daha az acı çekiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | أنهم يعانون من الخسارة, أليس كذلك؟ |
Bu yüzden etrafındakiler acı çekiyorlar. | Open Subtitles | و الناس يعانون من حولكَ لهذا السبب |
İnsanlar acı çekiyorlar ve ölüyorlar. | Open Subtitles | الناس فيها يعانون ويموتون |
Fakat benden daha az acı çekiyorlar değil mi? | Open Subtitles | لكنهم يعانون أقل مني صحيح ؟ |
acı çekiyorlar ve onları kaybediyoruz. | Open Subtitles | إنهم يعانون ونحن نخسرهم |
Ve şimdi benim yüzümden acı çekiyorlar. | Open Subtitles | والآن انهم يعانون من اجلي. |
- Anne acı çekiyorlar! | Open Subtitles | يا (آن)، إنّ هؤلاء الناس يعانون |
acı çekiyorlar. | Open Subtitles | يعانون |
acı çekiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعانون |
acı çekiyorlar! | Open Subtitles | ! إنهم يعانون |
Elbette acı çekiyorlar. | Open Subtitles | -بالطبع هم يتألمون |
Ama acı çekiyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يتألمون |
- Ama acı çekiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتألمون |