"acı çektim" - Translation from Turkish to Arabic

• عانيت
• أعانى
• لقد تألمت
• كنت أتألم

Ben hayatım boyunca herhangi birinin çekebileceğinden daha fazla acı çektim.
لقد عانيت أكثر من أى شخص يجب أن يعانى فى حياتة

Omuzlarımda tendinitten ve altımda tuzlu yaralardan acı çektim.
و لقد عانيت من إلتهاب الاوتار بكتفي و إلتهابات المياه المالحة بالمؤخرة

Küstahça konuşuyormuş gibi olabilirim ama mütevazı olmam gerekirse, en az İsa kadar fiziksel acı çektim.
قد يبدو ذلك صلافة مني.. ولكن في نظري المتواضع لقد عانيت أنا أكثر من المسيح نفسه

Acınacak durumdasın. Senin yüzünden acı çektim.
انتى مثيره للشفقه وانا كان يجب على ان أعانى من أجلك

Tüm hayatım boyunca acı çektim, ama gerçek gözyaşlarım aktı gitti.
لقد تألمت طيلة حياتي، لكن الدموع .الحقيقية تتلاشي

Bende sevdim, savaştım acı çektim.
أنا كذلك أحببت من قبل ولقد عانيت منه يجب أن تستمعي إلي

Yaptığım yemeği suratıma tükürdüğünde sessizce acı çektim.
لقد عانيت بصمت عندما كان يبصق الطعام الذي أصنعه بوجهي

9 ay karnımda taşıdım. O'na sahip olmak için acı çektim, O benim.
حملتها لـ 9 شهور وقد عانيت لتكون لدي إنها لي

acı çektim, bütün pişmanlığımı geride bıraktım ve reddettim.
لقد عانيت كثيراً من جراء ذلك وبقيت متألماً غارقاً في الحسرة والندم

20 yıl boyunca Fey'le ilişkin yüzünden çok acı çektim.
لقد عانيت من علاقتك مع " في" خلال العشرين عام

Eğer zırvalamaya başlayacaksanız, buna şimdi bir son verin çünkü daha önce yeterince acı çektim...
إن كنت تريدين مضايقتي، فهلا بدأتن بذلك الآن، لأني عانيت من الحزن ما يكفي سلفًا.

Bilgin olsun diye söylüyorum duygusal acı çektim.
أتعلم لمعلوماتك لقد عانيت من الألم العاطفي

Tüm hayatım boyunca annem yüzünden acı çektim şu an ölü ama daha çok acı çekiyorum.
لقد عانيت طيلة حياتي بسبب أمّي. والآن قد رحلت،وقد إزدادت معاناتي.

Ben babamın acısı yüzünden acı çektim, babam ise kendi babasının acısı yüzünden.
و أنا عانيت بسبب جرح والدي و والدي عاني بسبب جرح والده

Tek istediğim, ikinizin hilayesi ve bu Amerikalı ile olan bağınız ki seni korumak için acı çektim.
قصتك هي كل ما أود معرفته ما الذي ربطكما بهذا الأمريكّي، شيٌ كهذا، والآن أنا قد عانيت لعرّض حمايتّي عليك

Yeterince acı çektim. Neden ölemiyorum?
لقد عانيت لوقت طويل، لمَ لا أموت؟

Çok uzun süre acı çektim, tamamen yalnız olarak.
, لقد عانيت طويلاً وحيدة تماماً

Hayır, hayır, ben acı çektim !
لا ، لا ، أنا أعانى

Ne acı çektim ne acı çektim.
حسناً، سوف أعانى وأتعذب !

Acı çeken insanları gördükçe, ben de acı çektim onlarla birlikte.
لقد تألمت مع من أبصرتهم يتعذبون

Öyle acı çektim ki, karnımı yararak çıkardılar seni.
كنت أتألم كثيرا فأجروا لي عملية لإخراجك