| Bu markanın çöplerinin çoğu da acı sos paketleriydi ve paketlerin birçoğu hiç açılmadan atılmıştı. | TED | أغلب قمامتها هي أكياس الصلصة الحارة. ومعظمها لم يُفتح حتى. |
| Biraz acı sos alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا أن نحصل علي بعض الصلصة الحارة هنا؟ |
| Konu şu; Rocquemore'daki o acı sos, bu ateşli iğnelerin yanında, vanilyalı dondurma gibi kalıyor. | Open Subtitles | الميزة أن, الصلصة الحارة فى روسكيومورس مثل آيس كريم الفانيليا عندما تقارنها بالذى فى هذه. |
| Çok fazla acı sos, tuvalete gitmem gerek. | Open Subtitles | صلصة حارة كثيراً. يجب أن أذهب لقضاء حاجتي |
| kebaplarına acı sos sever misin bakalım? | Open Subtitles | نعم؟ تحبّ صلصة حارة على الكباب، أم الكعك ؟ |
| "Grizz öyle çetindi ki günde bir litre acı sos içebilirdi. " | Open Subtitles | كان جيز عنيف، حتى أنه كان يستطيع أن يشرب لترا من صلصة تاباسكو في يوم واحد |
| acı sos, yaban turpu, karalahana, çiğ yumurta ve akşamdan kalmalığı geçirmek için tasarlanmış altı şey daha. | Open Subtitles | صلصلة حارة ، و فجل حار و لفت ، وبيضة نيئة ؟ و ما يقاب من 6 أشياء أخرى تفيد في علاج آثار الثمالة |
| acı sos ocağın üzerinde bir saat kadar kaldı. | Open Subtitles | الفلفل الحار كَانَ يَجْلسُ على الذي ثَقبَ لساعةِ. |
| Üstüne acı sos döküp Amerikan tarzı yemek olduğunu söyleyeceğim. Dibinin tutturulduğunu. | Open Subtitles | سأضع عليها الصلصة الحارة عليها, اخبريهم بأنها شيئاً أمريكي , فلنقل بأنها اسودت |
| Gözüme acı sos kaçtı. Gözüme acı sos kaçtı. | Open Subtitles | الصلصة الحارة في عيني، الصلصة الحارة في عيني |
| Şansına, otoyola çıkmadan sürücünün gözüne acı sos püskürtmüş. | Open Subtitles | بقرطاس من الصلصة الحارة قبل أن يصلوا إلى الطريق السريع |
| Bir eleman şunun üzerine biraz acı sos koyabilir mi? Şunun yiyişine bir bak! | Open Subtitles | أيمكنك أن تجلب بعض الصلصة الحارة مع ذلك؟ |
| Fasülyene acı sos istermisin? | Open Subtitles | تريد بعض الصلصة الحارة على انتخابكم الفول؟ |
| Bunun tarifini almalıyım. acı sos bir harika. | Open Subtitles | سأحتاج لهذه الوصفة إنّ الصلصة الحارة قاتلة |
| Sende babanın boş olan acı sos şişelerinden birisini kullanarak ev yapımı bir bomba yaptın ve burada kullandığınız yapışkanı kullanarak bombayı benzin deposuna yapıştırdın. | Open Subtitles | صنعت قنبلة منزلية من واحد من قوارير الصلصة الحارة وأرفعتها بصفيحة غاز بالصمغ |
| Biliyorsun, acı sos sadece bebeği terletiyor. | Open Subtitles | هل تعرفين أن هذه الصلصة الحارة الشيء الوحيد الذي تفعلهُ أن تجعل الطفل يتعرق |
| Kendisini acı sos yemeye zorladığınızı söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت انك اجبرتها على اكل الصلصة الحارة |
| Burt de bunu başarmak için koluna acı sos sürmek zorunda kalırdı. | Open Subtitles | لذا ، بيرت كان يحتاج لاستخدام كمية من الصلصة الحارة لانهاء هذا الامر |
| - Senin sosislilerin çok hoşuma gidiyor. - Teşekkür ederim. acı sos ister misin? | Open Subtitles | أحب كيف تشوينهم ذلك شئ لطيف منك , صلصة حارة ؟ |
| Bebeklere acı sos yedirmek yasadışı. | Open Subtitles | أنه غير قانوني أن تعطي الأطفال صلصة حارة |
| Fasulyenin üstüne acı sos ister misin? | Open Subtitles | هل تود بعض الشطة الحارة على الفاصوليا؟ |