"acıkınca" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالجوع
        
    • يجوع
        
    • جعت
        
    • تجوع
        
    Tina ve Eddie acıkınca gelirler, endişelenmeyi kes. Open Subtitles تينا وايدي سيظهران عندما يشعران بالجوع.. فلا تقلق عليهما
    Tabi ben acıkınca, Paul; "Ben gidip yiyecek birşeyler alayım" diyene kadar. Open Subtitles ولكنى اصبت بالجوع و "بول" قال انه يجب ان احضر شيئا لأكله
    Pastayı mutfağa bıraktım. acıkınca gelecektir. Open Subtitles لقد تركت قطعة من الكعك في المطبخ ، سوف تدخل حين تشعر بالجوع
    İnsanlar acıkınca işler çok çabuk boka sarar. Open Subtitles حينما يجوع الناس تسوء الأمور بسرعة شديدة
    Merak etme , herhalde karnı acıkınca geri döner. Open Subtitles لا تقلق. من المحتمل يرجع عندما يجوع.
    Günaydın, canım. acıkınca bu parayla güzel yemekler alırsın. Open Subtitles حفيدي الغالي ، اشتري طعاماً لذيذاً اذا جعت ..
    Çok acıkınca biri onu takas etmek isteyebilir. Open Subtitles عندما تجوع بما فيه الكفاية فسيرغب أحدهم بمبادلتها معك
    Yine aynı şeyi yaptığını umuyorduk yani acıkınca ortaya çıkacağını. Open Subtitles كنا نرجو أن يكون قام بذلك مجدداً بأنه سيظهر عندما يحس بالجوع
    - Evet, biraz şeker getirdim ama itiraf edeyim yolda acıkınca birazını yedim. Open Subtitles أجل أحضرت بعض الحلويت لكنني أحسست بالجوع في الطريق
    Sonra acıkınca yiyebilirim. Open Subtitles لكي أتمكن من تناولهُ عندما اشعر بالجوع لاحقاً
    Onu kendi haline bırakalım. Karnı acıkınca gelir. Open Subtitles دعيه و شأنه ,سيأتي عندما يشعر بالجوع
    acıkınca geri döner. Open Subtitles حسنا ، سيعود عندما يشعر بالجوع
    acıkınca, yemek yedim. Open Subtitles وعندما أحس بالجوع آكل
    Koca adam acıkınca hırçınlaşıyor. Open Subtitles الرجل الكبير يصبح حقيراً عندما يجوع
    acıkınca yiyecektir. Open Subtitles عندما يجوع سيأكل.
    Merak etme, acıkınca geri döner. Open Subtitles لا تقلقى عندما يجوع سيأتى
    acıkınca, yemek yedim. Open Subtitles وعندما جعت أكلت
    Kâsesine biraz su koyarız, biraz da yemek. acıkınca da, onları yemek için gelmek zorunda kalacak, tamam mı? Open Subtitles وعندما تجوع سوف تعود لتأكل اليس كذلك؟
    acıkınca, bu boruya vurman yeterli sana yemek getiririm. Open Subtitles عندما تجوع فقط, فقط أنقر على هذا الانبوب... وأنا سأحضر لك طعاماً... .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more