"acıkmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • جائعة
        
    • جائع
        
    • جائعاً
        
    • جائعا
        
    • الجوع
        
    • جوعاً
        
    • جائعًا
        
    • بالجوع
        
    • جائعه
        
    • جوعان
        
    • الجائع
        
    • أنكم جائعون
        
    • جائعات
        
    acıkmış olmalı. Onu yakaladığım andan beri, tek yediği şey... Open Subtitles لابد أنها جائعة, الشيء الوحيد الذي أكلته ..مِن أسرتها هو
    Kafamda hala bazı sorular var, ama sen acıkmış olmalısın. Open Subtitles لا زال لدي بعض الاسئلة لكن لا بد وانك جائعة
    Çok acıkmış Piranha balıklarımı göreceksiniz. Open Subtitles أنت سترى بأن سمك البيرانا بتاعي أصبح جائع جدا
    Size yeni bir kahvaltı getireceğiz. Çok acıkmış olmalısınız. Open Subtitles سوف نُحضر لك طعام إفطار آخر، مؤكد أنك جائع جدًا
    Ona yetişsem iyi olur. Çok acıkmış gibi duruyorsun Bay Wilson. Sandviç ister misin? Open Subtitles من الأفضل أن ألحق به تبدو جائعاً جداً , ماذا عن سندوتش ؟
    Aynı anda hem acıkmış hem de korkmuş olamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تكونى جائعة وخائفة فى نفس الوقت
    acıkmış olmalısın. Open Subtitles هيا, هيا, هيا. لابد أنكِ جائعة. دعيني أساعدك, عزيزتي.
    acıkmış olmalısınız. Open Subtitles يجب أن تكوني جائعة. أتمنّى ان تحبيّ رغيفا زيتونيا.
    Adet dönemlerinde kurt gibi acıkmış olarak uyanırdı. Open Subtitles كانت دائماً تستيقظ جائعة بعد يوم شاق من حياتها
    acıkmış olmalısın Lizzie. Şanslısın ki yemek vaktinde geldin. Open Subtitles لابد بأنك جائعة ليزي، انت محظوظة، جئت على العشاء.
    Temmuz ayı geldiğinde ayılar gerçekten çok acıkmış olur. Open Subtitles بحلول يونية، تصبح الدببة جمعاء جائعة للغاية
    Sence Leroy da acıkmış mıdır? Open Subtitles أنا جائع أيضا أتعتقدين أن ليروى جائع أيضا ؟
    Anne, Sebastian çok acıkmış olmalı. Yemeğe geçelim mi? Open Subtitles أمي لا بد أن سباستين جائع ألا يجب أن نعد العشاء؟
    Niçin sana bir şeyler hazırlamıyoruz? Çok acıkmış olmalısın. Open Subtitles ماذا لو أحضر لك بعض الطعام لابد أنك جائع جداً
    acıkmış olmalı. Haftasonu boyunca aç kaldı sonuçta. Open Subtitles لا بد أنه كان جائعاً فهو لم يأكل طوال العطلة الأسبوعية
    Karına bağırıp çağırdıktan sonra acıkmış olmalısın. Open Subtitles من المؤكد أنك جائعاً بعد كل ذلك التوبيخ الذي أعطيته لزوجتك
    Karnı acıkmış. Ama paranoyağın teki. Open Subtitles لقد كان جائعاً جداً , لكنه كان مذعوراً
    acıkmış olabileceğini söyleyen bir arkadaş tarafından gönderilen bir arkadaşım. Open Subtitles صديق بعث بها صديق الذي قلته قد يكون جائعا.
    Fakat çok geçmeden yine acıkmış ve abisi biraz daha yemesine izin vermiş. Open Subtitles لكن و بعد قليل أصابها الجوع ثانيةً فسمح لها بأن تأكل منه المزيد
    Odanda şarap ve tavuk suyu var. acıkmış olmalısın. Open Subtitles يوجد مرق الدجاج وكاسٌ من النبيذ في غرفتكِ من المؤكد أنّك تتضرعين جوعاً
    Korkuyormuş, acıkmış ama hiç ses çıkarmamış. Open Subtitles لقد كانَ خائفًا وَ جائعًا لكنه لم يُصدر أيّ صوت.
    Belki acıkmış veya kafayı bulmaya gitmiştir. Open Subtitles أعني , ربما أحست بالجوع أو ذهبت لإقتناء بعض المخدرات
    Kızım, çok acıkmış olmalısın. Bir tabak daha ister misin? - Hayır. Open Subtitles جولي, لابد من انكي جائعه
    Biraz acıkmış. Open Subtitles جوعان قليلا
    Peki, acıkmış biri olarak, hadi yiyelim. Open Subtitles حَسناً ، أنا الوحيد الجائع جداً ، لذا دعنا نأكُل
    22 saat? acıkmış olmalısınız. Open Subtitles ما يُقارب الـ 22 ساعة، لابُد أنكم جائعون.
    Max, şimdilik aç değiliz ama birkaç saate acıkmış oluruz. Open Subtitles ماكس , نحن لسنا جائعات في الوقت الحالي ولكن بعد بضع ساعات سنحتاج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more