"acınacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • للشفقة
        
    • تعيسة
        
    • الشفقة
        
    • يرثى
        
    • بائسة
        
    • بائساً
        
    • البائس
        
    • المثيره للشفقه
        
    Kılıç ustaları tarihinin en acınacak derecede... kolay pususu olarak değerlendilmelidir bu. Open Subtitles ذلك يجب أن يُصنّف كأسهل كمين مثير للشفقة في تاريخ إمرأة السيوف
    Ve acınacak olan şeyse, layık olmaya çalıştığın adam aslında hiç var olmadı. Open Subtitles و الشيء المثير للشفقة ان ذلك الرجل الذي تحاول ارضائه لم يوجد قط
    Sanırım bu denli acınacak oluşumdan mutlu olmalıyım. Şapşal, senin için üzüldüğünü söylüyor. Open Subtitles أعتقد أنني يجب أن أكون سعيدة لكني تعيسة الغبي يقول أنه يشعر بالأسف تجاهك
    Dışarı çıkmak için kolay yolu seçmeleri acınacak bir durum. Open Subtitles أمر يثير الشفقة. ‏ اختيار الطريق السهل للخروج هكذا. ‏
    Dağların eteklerinde, bu yükseklikten acınacak gibi görünüyor zaten. Open Subtitles على أطراف تلك الجبال، أترى؟ يبدو الأمر من هذا المرتفع بحالة يرثى لها تقريبا
    Çok gençtim, evli değildim, çocuğum yoktu Afrikayı pek bilmiyordum, ve Fransızcam acınacak haldeydi TED كنت يافعة جداً، ولست متزوجة، وليس لدي أطفال، لم أكن أعرف أفريقيا وبجانب ذلك، كانت لغتي الفرنسية بائسة.
    Çünkü bu aslında yılın geri kalanında acınacak sefillerden olma fikrini onaylamaktadır. Open Subtitles لأنها تعني بالضرورة تأكيد الفكرة المقابلة في أن تكونَ صعلوكاً بائساً طوال الفترة الباقية من السنة
    Onun kalbine ulaşmak ve bu acınacak takıntıyı kalbinden silmek isterdim. Open Subtitles أريد الوصول إلى داخله و أمزق ذلك الوسواس البائس من قلبه
    Aldığı öğretmenlik maaşı benimkinden az, yani acınacak durumda. Open Subtitles وراتبها من المدرسة يقل عن راتبي, مما يثير للشفقة
    Kendine bir bak. Eşyalar vurup duruyorsun. acınacak haldesin. Open Subtitles انظر إلى نفسك تصفع الأشياء، إنك مثير للشفقة
    Vietnam lılar tafından itilmekten dolayı hasta oluyorum, bizim gibi, yani,acınacak devler. Open Subtitles لقد سئمتُ ضغط الفييتناميين علي وكأننا عملاق مثير للشفقة
    Birgün mutsuz, acınacak... ..işe yaramaz bir cahil olduğunu anlamış bir adam. Open Subtitles في يوم ما ستصحوا وتدرك هذه الحقيقة فقط حزين ، مثير للشفقة ، غير نافع وجاهل باي شئ
    Bana acınacak halde demiştim. Open Subtitles نعم ، ولكنك لا تكون أكثر إثارة من كونك مثيراً للشفقة
    Beni güldürdün, ama sadece senin acınacak durumda olduğunu düşümdüğünden. Open Subtitles أنت تجعلني أضحك، لكنني أظنك شخص مثير للشفقة
    Fakat bakmamak acınacak hale getirebilir. Open Subtitles لكن عدم الإعتناء به يجعلك تعيسة
    Hepsine inandım ve şimdi de acınacak haldeyim. Open Subtitles لقد صدّقتُها كلها والآن أنا تعيسة.
    Gel bir ya da on bardak içip birlikte acınacak halde olalım. Open Subtitles لنتناول مشروباً أو عشرة و نثير الشفقة معاً
    Ayrıca, penisi kontrol eden korteks alanı acınacak durumda. Open Subtitles و أيضاً، الحجم الكبير لقشرة مخك يثير الشفقة
    Adam acınacak durumda. Orada çalışacak hali yok. Open Subtitles هو في حالة يرثى لها ولكن لازال بإستطاعته أن يعمل.
    Eğer biz ölmeye buradan çıkamıyor kadar ikna iseniz, söyle, senin acınacak takım o zaman neden umurunda olduğunu amaçlarına ulaşır? Open Subtitles - قل لي، إذا كنت مقتنعا جدا نحن عالقون هنا للموت، ثم لماذا هو يهمك إذا فريق الخاص بك يرثى لها تصل إلى هدفهم؟
    New York'tayken de acınacak haldeydin, taşrada da öyle olacaksın. Open Subtitles كنت بائسة في نيويورك، وستكونين بائسة كذلك في البداية.
    İkisi de acınacak haldeydi. Open Subtitles كلاهما كان بائساً.
    acınacak hâldeki rahminden kaçtığımdan beridir çalışmalarımı berbat ediyorsun. Open Subtitles كنتِ تعرقلين عملي منذ اليوم الذي هربت فيه من رحمك البائس
    Bu aletler eski ve acınacak durumda. Belki Frasier'ı evde yakalarım. Open Subtitles الأصوات الإرتداديه من المعدات القديمه المثيره للشفقه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more