| acıtmış olmalı. Birden çok arkadaşa sahip olmanın bir anlamı var, House. | Open Subtitles | لا بد أن هذا مؤلم لهذا تفيد مصادقة أكثر من واحد |
| Yanan enkaz, düşen cesetler ve tam o ürkütücü sessizlik havaya hakim olduğunda bağırdım, "acıtmış olmalı." | Open Subtitles | حطام يحترق، جثث تتساقط، وتماماً عندما يخيّم ذلك الصمت المخيف على المطار، صرخت قائلاً "لا بد أن هذا مؤلم". |
| Bu acıtmış olmalı ama yeterince değil! | Open Subtitles | يبدوا هذا مؤلم لكن ليس ما يكفي |
| acıtmış olmalı. | Open Subtitles | لابُد أنه كان مؤلماً جداً |
| Üfff, bu acıtmış olmalı. | Open Subtitles | تبّاً، هذا سيؤلم |
| Dövmen yapılırken çok acıtmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن التاتو الموجود على جسمك آلمك بشدة |
| Bu acıtmış olmalı! | Open Subtitles | اللعنة, لقد آلمنى هذا! |
| Paraşütü açılmamış. Bu acıtmış olmalı. | Open Subtitles | مظلّته لم تفتح ابداً, لابد ان هذا مؤلم |
| - Yazık. Bu acıtmış olmalı. | Open Subtitles | يا للشفقة, يبدو أن ذلك مؤلم |
| - Yazık. Bu acıtmış olmalı. | Open Subtitles | يا للشفقة, يبدو أن ذلك مؤلم |
| Bu gerçekten acıtmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أن هذا مؤلم |
| Adamım, bu çok acıtmış olmalı. | Open Subtitles | يا رجل ،لابد أن هذا مؤلم |
| acıtmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا مؤلم |
| Adamım! Bu acıtmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هذا مؤلم |
| acıtmış olmalı. | Open Subtitles | حسناً يبدوا أنه مؤلم |
| Çıkan sese bakarsak, çok acıtmış olmalı. | Open Subtitles | نعم، لقد بدا ذلك مؤلماً حقاً |
| Oh, acıtmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | اوه يبدو هذا مؤلماً |
| - hiç umrumda olmazdı. - Bu acıtmış olmalı. | Open Subtitles | من شخص مثير كان سيؤلم |
| Emimin senden ayrıldığında, bu senin canını çok acıtmış olmalı. | Open Subtitles | -لابدّ أنّ الأمر آلمك عندما إنفصلت عنك . |
| Bu acıtmış olmalı! | Open Subtitles | لقد آلمنى هذا |
| Çok acıtmış olmalı. | Open Subtitles | كل ذلك لابد ان يردية |