Yardım Bürosuna gideceğiz, bunun acil bir durum olduğunu ve arındırma programına girmemiz gerektiğini söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نقصد الانعاش الاجتماعي نقول أنها حالة طارئة تستلزم برنامج المعالجة |
Ona acil bir durum olduğunu söyleyeceğim. Gelip bizi alacaklar. | Open Subtitles | سأقول أنها حالة طارئة , و سيأتون لجلبنا |
Sally Richter'ı bul. acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخيراَ " سالي ريتشار " أخبريها أنها حالة طارئة |
acil bir durum olduğunu söylediler. Bu yüzden geldim. | Open Subtitles | قالوا أنّه كانت هناك طوارئ لذلك هاانا ذا |
acil bir durum olduğunu söylediler. Ben de hemen geldim. | Open Subtitles | قالوا أنّه كانت هناك طوارئ لذلك هاانا ذا |
Ofisini arayıp acil bir durum olduğunu söyle. Telefondayken kaçacak yeri olur. | Open Subtitles | -اتصل بمكتبه وحسب وقل أن الأمر طارئ |
Pat acil bir durum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت (بات أن الأمر طارئ |
Brad beni aradı ve açıkça belirtmeden acil bir durum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (براد) إتصل بي وأخبرني أنها حالة طارئة وواضح جدا أنها ليست كذلك! |
Ona acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أبلغها أنها حالة طارئة |
Lex'e acil bir durum olduğunu söyleyen bir mesaj bıraktım. | Open Subtitles | (ليكس) تركت رسالة ل (ليكس) وقلت أنها حالة طارئة |
Özür dilerim. acil bir durum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | آسفة قال أنها حالة طارئة |
Nişanlınıza acil bir durum olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرت خطيبك أنها حالة طارئة. |