Eleştirel düşünmeye yaklaşımın farklı birçok yolu var fakat birçok sorununuzu çözmenizde yardımcı olabilecek 5 adımlı bir süreç mevcut. | TED | توجد طرق عديدة للوصول للتفكير النقدي. لكن هذه طريقة من 5 خطوات قد تساعدك في حل أي عدد من المشاكل. |
Okuduğun, duyduğun ya da çalıştığın gerçekler üç ana adımlı bir süreçten geçerek anılar hâline gelir. | TED | فالحقائق التي تقرأها أو تسمعها أو تدرسها تتحول إلى ذكريات بثلاث خطوات رئيسية. |
Bu beş adımlı süreç sadece bir araç ve bu kesinlikle zor kararları hayatımızdan silmeyecek. | TED | عملية الخمس خطوات هي مجرد أداة واحدة، في الوقت الراهن لايمكنها معالجة القرارات الصعبة في حياتنا. |
Çünkü kadınlar, kendilerine özgü küçük adımlı ve eller yanda koşma stiliyle koşar. | Open Subtitles | لأن الفتاة تركض مثل الفتاة، خطوات صغيرة مع رفع الذراعين |
İki adımlı doğrulama bile kullanmıyor. | Open Subtitles | إنه حتى لا يستخدم نظام تأكيد من خطوتين |
Dokuz adımlı planının ilki için sana yaklaştı. | Open Subtitles | إن التقرب منك هي خطوة في خطتها المؤلفة من 9 خطوات |
Onları 10 adımlı programdan geçiriyor. | Open Subtitles | و قد وضع لهم برنامج بعشر خطوات |
10 adımlı programın TK'yi 12 adımlı bir programı göndermek üzere. | Open Subtitles | يبدو أن برنامجك ذو الـ10 خطوات, يوشك أن يرسل (تي كاي) لبرنامج آخر بـ12 خطوة |
10 adımlı bir süreç bu. | Open Subtitles | إنّها عمليةٌ بعشر خطوات |
Becky, üç adımlı sıçramayı yapacaksın. | Open Subtitles | (بيكي), ثلاث خطوات ثم قفزة كبيرة. |
İki adımlı melez büyü. | Open Subtitles | سحر هجيني على خطوتين |