| Ya bizimle gelirsin ya da Adalet Bakanlığına tutuklatırız. | Open Subtitles | يمكنك إما أن يأتي معنا ، أو أجعل وزارة العدل تقوم بتسليمكِ |
| Avukatınız olarak, Adalet Bakanlığına tamamen yasal olduğumuzu söyleyebilmeliyim. | Open Subtitles | حسناً، بصفتي محاميك أريد أن أكون قادراً على إخبار وزارة العدل أننا أعلنا كل شيء |
| Ne zaman onları duyuyorum, onların birisi Adalet Bakanlığına bir adım kala duruyorlar. | Open Subtitles | كلما أستمع إليهم، أجدهم يسبقون وزارة العدل بخطوة. |
| Ne yazıkki Beyaz Saray Adalet Bakanlığına karşı tam anlamıyla dürüst olmuyor. | Open Subtitles | والذي مع الأسف اصبح اسطورتي هنا في وزارة العدل |
| Paul, Adalet Bakanlığına Zodiac soruşturmasında yetkilerin sana devredilmesi için yazı yazdın mı? | Open Subtitles | بول، كتبت لوزارة العدل وطلبت ان تكون مسؤول عن قضية الزودياك؟ |
| Bulgularınızı Adalet Bakanlığına sundunuz mu? | Open Subtitles | هل قُمت بتسليم نتائج تحقيقك إلى وزارة العدل ؟ |
| Amerikan Adalet Bakanlığına mı girdin. | Open Subtitles | لقد تسللت الى وزارة العدل الأمريكية |
| Lütfen beni Adalet Bakanlığına gitmeye mecbur bırakma. | Open Subtitles | رجاءً لا تجعلنى أذهب إلى وزارة العدل |
| Ama eğer avukat, Adalet Bakanlığına ulaşır ve hesaplarımızı tekrar açtırırsa -- | Open Subtitles | كارلوس)، لم يعد بإمكاننا العيش هنا) لكن إن نجح المحامي في جعل وزارة العدل |
| Adalet Bakanlığına bunu dayatmak için | Open Subtitles | إذا كنا سننتظر وزارة العدل |
| Senin doğruca koleje, ardından hukuk fakültesine sonra da Adalet Bakanlığına girecektin... | Open Subtitles | كان يمكنك أن تنتقل من الجامعة إلى كلية القانون كلية القانون تُدرس في أميركا بعد التخرج من الجامعة ...وبعدها إلى وزارة العدل |
| - Adalet Bakanlığına. | Open Subtitles | - وزارة العدل - |
| Adalet Bakanlığına gönderilecek. | Open Subtitles | فسيرُسل ملف بياناتٍ بجميع الأسماء والصفقات المصرفية لكل أولئك المتورطين لوزارة العدل |
| Evet ama, Nadia bunu Adalet Bakanlığına çıkardığında, o şekilde görmeyecektir. | Open Subtitles | ربما لا ترى (نادية) الأمر هكذا عندما ترفع الأمر لوزارة العدل |