Bak, yazılı bir anlaşma için zaman olmadığını biliyorum, bu yüzden eğer bu virüsü güvenli bir şekilde durdurmanıza yardım edersem Adalet Bakanlığındaki davamda beni destekleyeceğinize söz vermen gerekiyor. | Open Subtitles | انظر, أعرف أنه لا يوجد وقت لإتفاق موقّع لذا فسأثق بك فى أن تساند قضيتى مع وزارة العدل اذا ساعدتك فى تأمين هذا الفيروس |
Tamam, Adalet Bakanlığındaki işleri düzeltmem gerek. | Open Subtitles | حسناً، لدي بعض العقبات البسيطة مع وزارة العدل |
Rosen Adalet Bakanlığındaki dostları ile görüşmüş. | Open Subtitles | روزن يفاوض وزارة العدل. |
Adalet Bakanlığındaki bir arkadaşım Donna Carlisle'ın babasının şirketini bir dava yüzünden elden çıkarmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | صديق لي في وزارة العدل أخبرني أن... (دونا كارلايل) تسعى للتخلص من شركة والدها... قبل توجيه اتهام لها... |