"adalet yerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحقيق العدالة
        
    • تتحقق العدالة
        
    • وأخذت العدالة مجراها
        
    • هناك عدالة
        
    • هل تمّ القيام بالعدالة في
        
    • عداله
        
    • أن العدالة
        
    • العدالة تأخذ
        
    • العدالةُ
        
    • تحققت العدالة
        
    • تأخذ العدالة مجراها
        
    • تمت العدالة
        
    • تسود العدالة
        
    • ستأخذ العدالة مجراها
        
    Adalet yerini bulunca çok mutlu oluyorum. Sen olmuyor musun? Open Subtitles احب فقط رؤية تحقيق العدالة ، أليس كذلك ؟
    Şu Adalet yerini bir bulsun da, sonra hep onun yanında olursun. Open Subtitles عندما تتحقق العدالة ، سيكون عندك كلّ الوقت لكي تكون معها
    Katil yakalandı, Adalet yerini buldu. Open Subtitles لقد تمّ القبض على القاتل وأخذت العدالة مجراها
    Artık eşin,dostun yok. Eğer Adalet yerini bulursa işin de olmayacak. Open Subtitles لا أصدقاء ولا مشجعين وإن كانت هناك عدالة ن لا عمل
    Mahkemede Adalet yerini bulsun. Open Subtitles هل تمّ القيام بالعدالة في المحكمة؟
    Biliyorum hepiniz ihanete uğramış hissediyorsunuz inanıyoru ki Adalet yerini bulacak Open Subtitles اعلم انكم كلكم تشعرون بالخيانه ولكني اوؤمن ان هناك عداله في هذا العالم
    Eğer insansanız, Adalet yerini bulmalı dersiniz. Open Subtitles إذا كنت عطوفاً ، فليكن دافعك أن العدالة يجب أن تأخذ مجراها
    Dünya yıkılsa da, Adalet yerini bulmalı derim. Open Subtitles أقول دعوا العدالة تأخذ مجراها حتى لو سقطت السماوات
    Çok üzgünüm... biliyorum duymak hoşunuza gitmiyor ama Adalet yerini buldu. Open Subtitles ولكن قد تحقَقت العدالةُ هنا الرجل الذي قتلَ والدتُكِ لم يعد مُوجوداً
    Adalet yerini buldu! Open Subtitles لقد تحققت العدالة
    Adalet yerini bulana kadar polis memurları ölmeye devam edecek. Open Subtitles سيتواصل موت رجال الشرطة إلى أن تأخذ العدالة مجراها
    Temyiz süreci çok çetindi ama nihayetinde, Adalet yerini buldu. Open Subtitles عملية الاستئناف كانت شاقة ولكن,فى النهاية تمت العدالة
    Adalet yerini bulacak. Open Subtitles سوف تسود العدالة!
    İşte buradayım, 20 gün önce çıktığım deliğe sırf Adalet yerini bulsun diye .geri dönmeyi göze alıyorum. Open Subtitles مستعد للمخاطرة بالعودة حيث ستأخذ العدالة مجراها.
    Ölüm arzum falan yok. Ben de bu binadaki herkes gibi Adalet yerini bulsun istiyorum. Open Subtitles حسنًا، ليست لدي أمنية للموت أريد تحقيق العدالة فقط
    1995 ve 1999 yılları arasında Çeçenya'da öldürülen ya da kaçırılan insani yardım çalışanları için Adalet yerini bulmamıştı. Ve bu durum her yerde aynıydı. TED فلم يمكن تحقيق العدالة لأي من عمال الإغاثة الإنسانية الذين قتلوا أو أختطفوا في الشيشان في الفترة ما بين عامي 95 و 99، والأمر نفسه ينطبق في جميع أنحاء العالم.
    Anlamlı bir barışın yapılabilmesi için önce Adalet yerini bulmalı. Open Subtitles قبل أن يكون ثمة سلامٍ ذا معنى لا بد أن تتحقق العدالة
    Kesinlikle ve Adalet yerini bulacak. Open Subtitles يجب أن يخضع للعدالة بالفعل، وأدعوا الله أن تتحقق العدالة
    Anladık. Tetikçiler öldü, Adalet yerini buldu. Open Subtitles مسلحون موتى، وأخذت العدالة مجراها.
    Ellen hâlâ öfkeliydi çünkü ona göre yeğeninin ölümü konusunda Adalet yerini bulmamıştı ve Darlene'le ikisinin intikam cinayetleri konusunda anlaşmalılardı. Open Subtitles لأنه لم تكن هناك عدالة لابن شقيقتها المقتول و هي و دارلين اتفقتا على ان تتبادلا جرائم الانتقام
    Mahkemede Adalet yerini bulsun. Open Subtitles هل تمّ القيام بالعدالة في المحكمة؟
    Claude, Adalet yerini bulacak, söz veriyorum. Open Subtitles كلود ستكون هناك عداله اعدك بذلك
    Ben, çocuk, ve sen biliyoruz ki Adalet yerini bulmadı. Open Subtitles الفتى يعرف وانت تعلم أن العدالة لم تنجز بعد
    Polise teslim ol, Adalet yerini bulsun. Open Subtitles سلّم نفسك للشرطة ودع العدالة تأخذ مجراها.
    "Tanrı'nın takdiriyle Adalet yerini bulsun." Open Subtitles ''.فلتحلل العدالةُ بحكم الله''
    Nihayet Adalet yerini buldu. Open Subtitles وأخيراً تحققت العدالة
    Şimdi FBI onu doğru bir şekilde yargılatabilir ve Adalet yerini buldu. Open Subtitles الآن مكتب التحقيقات الفيدرالي يمكن بشكل صحيح محاكمة القاضي وقد تأخذ العدالة مجراها.
    Clay intikamını alacak, ve sonunda Adalet yerini bulmuş olacak. Open Subtitles حصل (كلاي) على انتقامه و تمت العدالة بالنهاية
    Adalet yerini bulsun. Open Subtitles معا: دعونا تسود العدالة!
    Hikayelerinize sadık kalabilirsiniz ve şunu bilin ne olduğunu anlayacağız ve sonra Adalet yerini bulacak. Open Subtitles يمكن لكما التمسك بروايتكما مع العلم أننا سنكتشف ما حدث، ثم ستأخذ العدالة مجراها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more