Fakir ve talihsiz olanlara kendini adamıştı gerçekten. | Open Subtitles | لطالما كانت مكرسة نفسها للفقراء والمساكين |
Galiba bu yüzden hayatını araştırmalarına adamıştı. | Open Subtitles | ربما لهذا هي مكرسة حياتها للبحث |
Kendisini bütünüyle Aristo'nun çalışmalarına adamıştı. | Open Subtitles | كرس حياته لدراسة أعمال أرسطو وترجمتها هل تربطه علاقة صداقة بالوسيم أدلمو ؟ |
Camelot kralı Arthur yaşamını barışçıl ve adil bir ülke kurmaya adamıştı. | Open Subtitles | آرثر ، ملك كاميلوت العظيم قد كرس حياته لبناء أرض تنعم بالسلام و العدل و الآن قد رغب فى الزواج |
Bu sevgili, basit İngiliz vatandaşı, kendini tüm kalbi ve ruhuyla bu şehre adamıştı. | Open Subtitles | هذا البريطانى البسيط الذى كرّس حياته من اجل مدينة |
Müdür Loeb hayatını mesleğine ve halkı korumaya adamıştı. | Open Subtitles | (قائد الشرطة (لو كرّس حياته لتطبيق القانون و لحماية مجتمعه |
Sanki öz çocukları gibi kendini onlara adamıştı. | Open Subtitles | كرّست نفسها لأولئك الأطفال كما لو كانوا أبنائها. |
Hayatını başkalarına yardım etmeye adamıştı. | Open Subtitles | لقد كرّست حياتها لمُساعدة الآخرين. |
- Kendini işine fazlasıyla adamıştı. | Open Subtitles | كانت مكرسة كثيراً للعمل |
Tamamen kendini adamıştı. | Open Subtitles | كانت مكرسة حياتها بالكامل |
Kendini bu şehre hayırseverlik çalışmalarına ve gazetesi The Daily Sentinel'e adamıştı. | Open Subtitles | كرس نفسة لخدمة هذه المدينة، من خلال أعمالهُ الخيرية وصحيفته "سنتيل" اليومية. |
Bu sefer gerçekten önemli bir şeyler hakkında çalışabilirdim, ve şansıma, Çevreci olmanın önemini anladım ''ki Charles Lindbergh hayatının son üçte birlik kısmını buna adamıştı.'' ve bu raporu hazırlamak bana çok şey öğretti. | TED | وكانت تلك الفرصة المناسبة للتركيز على ماكنت أبحث عنه حقا وماهو كان بالفعل مهما. وللمفاجأة اكتشفت أهمية المسائل البيئية والتي كرس لها Charles Lindbergh ثلث حياته وتحضير تلك الورقة كان له الأثر الجيد في حياتي. |
Pran, halkın durumunu bana fark ettirmeye kendisini adamıştı. | Open Subtitles | (بران) كرس حياته في مساعدتى لجلب إنتباه الشعب الأمريكي |
Lundy hayatını Üçlemeci'yi yakalamaya adamıştı. | Open Subtitles | كرّس (لاندي) حياته للقبض على قاتل الثالوث |
Lundy hayatını Üçlemeci'yi yakalamaya adamıştı. | Open Subtitles | كرّس (لاندي) حياته للقبض على قاتل الثالوث |
Anthony bütün hayatını bunu bulmaya adamıştı. Kimse gerçek olduğuna bile inanmıyordu. | Open Subtitles | (أنطوني) كرّس حياته بأسرها لإيجاده، لم يعتقد أحد أنّه حقيقيّ. |
Mae, tüm hayatını Bay Burwell'e adamıştı... | Open Subtitles | لقد كرّست ماي جُل حياتها للسيد بورويل... |
annem hayatını akrada isimli bir gruba adamıştı. | Open Subtitles | كرّست حياتها إلى هذه المجموعة، "أكرادا" |
Sandy Shermer, hayatını toplumun ahlâki bütünlüğünü korumaya adamıştı. | Open Subtitles | "كرّست (ساندي شيرمر) حياتَها لصون استقامة مجتمعنا الأخلاقيّة" |