"adamım var" - Translation from Turkish to Arabic

• لدي رجل
• لدى شخص
• لدي رجال
• لديّ رجلاً
• لدي رجلٌ
• لدي عميل
• أحد رجالي
• ولديّ رجل
• لديّ رجل
• لديّ شخص

İçerde bir adamım var, başarmaktan başka bir seçeneği olmayan bir adam.
لدي رجل بمكان.. رجل ليس لديه خيار إى أن ينجح.

Los Angeles'te bir adamım var. Aynısını bize yarı fiyatına halledebilecek.
لدي رجل في "لوس أنجلوس" بإمكانه إعطائنا نفس الخامة، بنصف الثمن

Onu bana bırak. İçerde adamım var.
أتركوا هذا لىّ لدى شخص بالداخل

Etrafta dünya kadar adamım var, sen basın toplantısı yapıyorsun.
لدي رجال هنا في طريقهم للأذى وأنت تلقي المؤتمرات الصحفية

Çünkü teknelerinde bir adamım var.
لأنّ لديّ رجلاً على متن قاربهم

Her şey için bir adamım var ya hani?
أجل .. فكما تعلم لدي رجلٌ لكل شيء

Şimdi, Göç departmanında içeride bir adamım var bu adamların çocuklarını ve bunların keskin nişancı çocukları var mı araştırıyor.
لدي عميل في وزارة الهجرة يعمل في البحث عن اي منهم كان لديه ابن ويرى اذا كان احد الابناء ماهرا بالرماية

Kütüphanede bıçak satıyor. Sustalı satan bir adamım var.
إنّه يبيع اللاصقات في المكتبة، ويقاطع عمل أحد رجالي.

Hayır efendim, alanda bir sorunu nasıl belirleyeceğini bilen bir adamım var.
لا يا سيدي، لدي رجل يعرف كيفية الكشف عن المتاعب

Ama FSB'nin diğer yarısında bir adamım var.
لكن لدي رجل داخل النصف الآخر من المخابرات الروسية.

Rus Konsolosluğunda gizli bir adamım var ve bu saldırının arkasında başka birinin olduğuna dair elinde kanıt olduğunu söylüyor.
لدي رجل مهم في السفارة الروسية يقول انه لديه برهان بِأن هُناك شخص آخر وراء الهجوم

Rus Konsolosluğunda saldırının arkasında başka birinin olduğuna dair elinde kanıtı olan gizli bir adamım var.
لدي رجل مُهم في السفارة الروسية يقول أنه لديه دليل بأن هُناك شخص آخر وراء الهجوم

İlçe Merkezi'nde bir adamım var, tamam mı?
انا لدي رجل في البيت الأمن حسنٌ ، وهو اتصل بي

Sinemanın dışındaki ankesörlü telefonun yanında bekleyen bir adamım var.
لدي رجل يتمركز عند هاتف عمومي خارج السينما

Ama bana bu raporları veren bir adamım var.
لكن لدى شخص.. يعطينى تقريرات..

Stadyumda tüfekle bekleyen bir adamım var.
لدى شخص ببندقية فى الاستاد

Etrafta dünya kadar adamım var, sen basın toplantısı yapıyorsun.
لدي رجال هنا يعملون وأنت تلقي مؤتمرات صحفية

Harabelere kadar her yerde adamım var.
لدي رجال على الطريق المؤدي إلى البقايا كله

Ama içeride bir adamım var.
ولكن لدي رجلٌ في الداخل

Ekibiniz oraya gittiğinde... yardımcı olabilecek bir adamım var.
لدي عميل هناك يمكن أن يساعد فريقك حين يصل لهناك

Çatıda bir adamım var.
أحد رجالي يقف على السطح

Ordu diyorum! Ve içeride de bir adamım var.
ولديّ رجل في الداخل

Buradan olmaz ama elçiliğimizde işini bilen bir adamım var.
ليس من هنا، لكن لديّ رجل خبير تقنية في سفارتنا

Telefonundaki her telefonu arayan bir adamım var.
لديّ شخص يتّصل على كل رقم في هاتفه.