Çeçen terör örgütüne, sağlıksız bir ilgi gösteren bir adamın güvenini kazanmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | محاولةً كسب ثقة رجل أبدى اهتماما مريبا بإحدى الجماعات الإرهابية الشيشانية |
Haklı olsaydın, ki öyle olduğunu söylemiyorum senin için saygı duyup takdir ettiğim bir adamın güvenini sarstığım anlamına gelir. | Open Subtitles | إن كنتَ محقاً، ولا أقول بأنكَ كذلك فهذا يعني بأنني خنتُ ثقة رجل أحترمه وأوقره من أجلك |
Bir adamın güvenini kazanmak zaman alır. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت حتى تكسب ثقة رجل |
Ve o gecenin ilerleyen saatlerinde Gob hâlâ kandırmayı düşündüğü adamın güvenini tekrar kazanmaya gitti. | Open Subtitles | لاحقاً في تلكَ الليلة، جوب عاد ليكسب ثقة الرجل الذي يأمل بأن يخدعه |
Parayı takip ettim, adamın güvenini kazandım. | Open Subtitles | لقد سعيت وراء المال واكتسبت ثقة الرجل وكل ما جنيته هو مقعد فى الصف الأول |
Bir adamın güvenini kazanmak ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم يلزم لكى اكتسب ثقة رجل ؟ |
Bertram adamın güvenini kazanma konusunda hala yolun başında sayılır. | Open Subtitles | مازال لدى " بيرترام " طريق طويل لينال ثقة الرجل |
adamın güvenini kazanmışsın. | Open Subtitles | لقد حصلت على ثقة الرجل. |
- Olmaz Mike, yapamazdım. adamın güvenini kazanmakla meşguldüm. | Open Subtitles | كلا يا (مايك)، لم أستطع، كنتُ مشغولا بنيل ثقة الرجل. |