"adamın yüzünü" - Translation from Turkish to Arabic

• وجه الرجل
• وجه ذلك الرجل
• وجه هذا الرجل

Tamam, eğer adamın yüzünü göremiyorsak belki de bir yansıma yakalayabiliriz.
حسناً, إن لم تستطيعي رؤية وجه الرجل ربما تستطيعين أخذ إنعكاسه

adamın yüzünü asla açıkça göstermezler. Elbette, çok uzaktaydı.
أنهم لم يظهروا قط وجه الرجل بشكل صحيح كان بعيدا جدا , بطبيعة الحال

Fakat on dolar çaldığım adamın yüzünü hiç görmediğimden, Kasetleri sakladığı için şanslı sayılırdım.
لكن بما أنني لم أرَ قط وجه الرجل الذي سرقت منه 10 دولارات كنت محضوضاً لأنه احتفظ بالأشرطة

Göreceğiniz üzere güvenlik görüntüsündeki adamın yüzünü seçebilmek oldukça güç.
وكما يمكنكم الرؤية بالصور الأمنية يصعب مشاهدة وجه الرجل في الصورة

Eğlenceli vakit geçirdik! adamın yüzünü gördün mü?
لقد قضينا وقتاً ممتعاً هل رأيت وجه الرجل?

Dün gece gördüğü adamın yüzünü kafasından atamıyor.
انها ترى وجه الرجل الذى راته الليلة الماضية.

Özellikle de dünyanın sosyal zorluklarını anlamış akıllı bir adamın yüzünü.
خصوصًا وجه الرجل الذكي الذي يفهم تعقيدات المجتمع الحضاري للعالم.

Seni bu işe bulaştıran adamın yüzünü gör istedim.
أردتُك أن ترى وجه الرجل الذي أقحمك في هذه الفوضى.

Diğer adamın yüzünü göremiyorum.
لا أستطيع رؤية وجه الرجل الآخر

Diğer adamın yüzünü şimdi görebiliyorum.
أستطيع رؤية وجه الرجل الآخر الآن

Bana iltifatta bulunan adamın yüzünü görmek isterim.
أريد رؤية وجه الرجل الذي أغراني

Ölen adamın yüzünü görülmüyor.
لا أستطيع رؤية وجه الرجل الميّت

adamın yüzünü tutar ve öper.
تحتضن وجه الرجل بين يديها وتقبله

Acaba adamın yüzünü gördünüz mü?
هل رأيت وجه الرجل و لو بالصدفة ؟

Beni öldürecek olan adamın yüzünü gördüm.
لقد رأيتُ وجه الرجل الذي سيقتُلني.

O sapık, adamın yüzünü net bir şekilde görmüş.
أخبرنا المطارد أنه رأى وجه الرجل.

Kasap adamın yüzünü bıçağı ile parçaladı.
الجزار يشق وجه الرجل بالسكين.

Beni boğan adamın yüzünü gördüm.
رأيت وجه الرجل الذي يفعل ذلك

Lily adama onun ne olduğunu sorduğunda, adamın yüzünü gördünüz mü?
يا شباب ، هل رأيتم وجه ذلك الرجل عندما سألته ليلي ، ماذا كان ذلك ؟

Çok karanlıktı. Bilemiyorum. Bir adamın yüzünü gördüm ve çok çabuk oldu.
كان الأمر مظلما ورأيت وجه هذا الرجل حدث الأمر سريعا