Yürümek zorsa, her gece beni seven adamın yanına uzanmak amacıyla yürüdüğüm için. | Open Subtitles | واذا كان من الصعب بالنسبة لي ان هذه الخطوات تسير الان، والسبب هو أني أمضي عليها كل ليلة حتى أرتمي بجانب رجل أحبني |
Şirin ve saygılı bir adamın yanına oturmak gerçekten güzel. | Open Subtitles | إنه لمن الجميل الجلوس بجانب رجل جميل و محترم |
Şirin ve saygılı bir adamın yanına oturmak gerçekten güzel. | Open Subtitles | ومن لطيف حتى على الجلوس بجانب رجل الذي هو لطيف وكريم. |
Devam et ve banktaki adamın yanına otur. | Open Subtitles | أذهب مباشرة واجلس بجانب الرجل على المقعد الخشبى |
- Tabii, evet! Onu koca adamın yanına as! | Open Subtitles | -نعم، نعم، ضعه بالأعلى بجانب الرجل الكبير |
İri-yarı, papyonlu ve gözlüklü, orta yaşlı bir adamın yanına oturdum. Fullbright burslusu olduğunu, orada, Çin'de özellikle Çin-Rusya ilişkileri üzerinde çalışma yaptığını öğrendim. | TED | وجلست بجانب رجل متين في منتصف عمره يلبس نظارة شبيهة بالبومه وربطة عنق واتضح انه من طلاب منحة "فولبرايت" الدراسية وهو في الصين خصيصا لدراسة العلاقات الصينية - السوفيتيي |
Bence bir adamın yanına oturmaya korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخشى الجلوس بجانب رجل |