Yani bu adam hiç mola vermemiş. Hem de hiç. | Open Subtitles | أصحيح أن هذا الرجل لم يطلب منك التوقف , أبداً |
adam hiç bir suç işlemedi daha. İftira diye iş bozulur. | Open Subtitles | الرجل لم يفعل شيئاً البتة، في الأخير سوف تقعان في فخ، كلامكا |
adam hiç kadınlarla ilgilenmiyor, onun garip gözüktüğünü düşünüyordum. | Open Subtitles | ذلك الرجل لم يكن عنده أي امرأة, لذلك أعتقد أن ذلك كان يبدو غريباً. |
-Bu adam hiç değişmeyecek. | Open Subtitles | ما قولك في ذلك؟ هذا الرجل لن يتغيّر قطّ. |
Tanrım! Bu adam hiç öğrenmeyecek. | Open Subtitles | يا إلهي , هذا الرجل لن يتعلم |
adam hiç bu kadar mutlu ve sağlıklı olmamıştı. Hep senin sayende. | Open Subtitles | و ادم لم يبدو سعيداً و اكثر صحه هكذا من قبل و كل هذا بسببك |
Aptalca bir fikir. adam hiç resmi görevde bulunmadı. | Open Subtitles | إنها فكرة بلهاء الرجل لم يسبق له العمل بمكتب عام |
adam hiç pizza dükkanı açmayacak. | Open Subtitles | ..هذا الرجل لم يفتتح مطعماً للبيتزا |
Yani resmi olarak bu adam hiç var olmamış. | Open Subtitles | لذا، رسميا، أظن بأن الرجل لم يكن موجودا |
Ama bu adam hiç bir şeyi atmaz. | Open Subtitles | لكن ذلك الرجل لم يرم أيّ شيء بعيدًا. |
Bizim bu cezayı hak ettik, ama bu adam... hiç bir yanlış yapmadı. | Open Subtitles | نحن نستحق عقابنا اما هذا الرجل... لم يفعل شيئاً خاطئاً |
Bir de adam hiç göz kırpmadı. | Open Subtitles | و أيضاً ؟ ذلك الرجل لم يرمش مطلقا |
Bu adam hiç veba olmamış. | Open Subtitles | هذا الرجل لم يصب بالطاعون. |
- Kaçtı. adam hiç gelmedi. | Open Subtitles | فُقِدَ, الرجل لم يظهر ابداً. |
Bu adam hiç yanlış yapmadı. | Open Subtitles | هذا الرجل لم يفعل شيئا خاطئا |
Bu adam hiç gitmicekmiş gibi hissettim. | Open Subtitles | أعتقدت بأن ذلك الرجل لن يرحل |
Bu adam hiç peşimizi bırakmayacak. | Open Subtitles | هذا الرجل لن يتركنا لحالنا |
adam hiç garipsemedi, yani aşırı tepki mi gösteriyorum, bilmiyorum... | Open Subtitles | لكن ادم لم يقل شيىء حتى لذا , تعرفين ...لذا انا لا اعرف ان كنت ابالغ او |