Az önce dindar bir adam olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | "الآن يا سيد " سيلرز لقد قلت تواً أنك رجل متدين |
Çünkü isminizi duydum ve zeki bir adam olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | لأنني سمعت عنك وأعرف أنك رجل ذكي |
Kesinlikle. Çok meşgul bir adam olduğunuzu görebiliyorum, Bay Merritt. | Open Subtitles | على الإطلاق, فبإمكاني رؤية أنك رجل مشغول جداً يا سيد "ميريت" |
Bana sizin saygın bir adam olduğunuzu, durumu anlayacağınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأنك رجل محترم وبأنك ستتفهم الوضع |
Ama sizin erdemli bir adam olduğunuzu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ولكن يمكنني الجزم بأنك رجل ذو مبادئ |
İyi bir adam olduğunuzu biliyorum bir köpeğim var ve şu an çok hasta. | Open Subtitles | أعلم أنك رجل طيب، ولدي كلب مريض للغاية. |
Artık ölü bir adam olduğunuzu bildiğinize inanıyorum, Lord Eddard? | Open Subtitles | انا واثق أنكَ تعرف أنك رجل ميت يا لورد (إيدارد)؟ |
Prensipli bir adam olduğunuzu düşünüyordur. | Open Subtitles | من الواضح أنه يرى أنك رجل مبادئ |
Hem iyi bir adam olduğunuzu da söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبرّونا أيضًا أنك رجل طيب. |
Sizin korkulması ve saygı duyulması gereken bir adam olduğunuzu anladım. | Open Subtitles | والآن أدرك أنك رجل احترمه |
Sizin kültürlü bir adam olduğunuzu görebiliyorum. | Open Subtitles | أرى أنك رجل لك تقاليد. |
Cersei, onurlu bir adam olduğunuzu biliyor. | Open Subtitles | سيرسي تعرف أنك رجل شريف |
Sözünün eri bir adam olduğunuzu düşünmüştüm Bay Egret. | Open Subtitles | ظننت أنك رجل تحترم كلمتك يا سيد (إيغريت) |
- Dostum Jared Fraser tüm konularda gerçek fikrini söyleyen zengin bir adam olduğunuzu iddia ediyor. | Open Subtitles | (صديقي (جاريد فريزر يدعي أنك رجل جوهري أنك تنطق الحقيقة بكل الأمور |
Arkadaşım akıllı adam olduğunuzu söylüyor. | Open Subtitles | صديقي هنا قال أنك رجل ذكي |
Onurlu bir adam olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك رجل شريف. |
Fakat eğitimli bir adam olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | لكنني أعتقدت بأنك رجل متعلم |
Dürüst bir adam olduğunuzu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنك رجل نبيل |