"adammış" - Translation from Turkish to Arabic

    • رجل
        
    • إنه شخص
        
    Oradan aşağı doğru bakması gerekiyordu, yarım bir adammış gibi hissediyordun. Open Subtitles قريباً عندما تنظر هُناك للأسفل ستظن إنك تنظر إلى نصف رجل.
    Danıştığım kişiler, tek bir parazitin adamı öldürmesinin imkansız olduğunu söyledi. Genç bir adammış. Open Subtitles تبعا لما رأيته إنه رجل شاب لا يمكن لهذه ان تتسبب فى قتله
    Vay be! Atlantik'in üzerinden tek başına uçan ilk zenci adammış o! Open Subtitles يا للعجب كانت أول رجل أسود يحلق فوق المحيط الاطلسي وحده
    Eşyaları sıralama takıntısı olan bir adammış. Open Subtitles إنه شخص مهووس بوضع الأشياء في نصابها
    Ne hoş adammış. Open Subtitles إنه شخص عظيم المظهر ، صحيح ؟
    Akıllı adammış. Open Subtitles إنه شخص ذكي
    Ama aslında düşündüğümden çok daha iyi bir adammış. Open Subtitles . . لكن في الحقيقة هو رجل أفضل مما كنت اظن
    Yani bu büyücü zengin bir adammış. Yeni bir zehir yapmak için ormanda izdivaca çekilmiş. Open Subtitles هذا الطبيب رجل ذكي ، يدخل في رحلة إستكشافية بالغابة
    Çok sert bir adammış. Satıcıları haraca bağladığı söyleniyor. Open Subtitles وهو أيضا رجل قوي جدا الذي يهز أسفل الباعة لخفض الانتاج.
    Hatta şu anda kızımın düğününü kaçırıyorum. İyi adammış diye duydum. Open Subtitles أنا أفوّت زواج ابنتي بالوقت الحالي زوجها رجل لطيف ، كما قيل لي
    Hatırladığı sonraki şeyse ayakta duran bir adammış. Open Subtitles الامر التالي الذي عرفته يوجد رجل واقف هناك
    Ama ev sahibine göre kiralarını ödeyen bu adammış. Open Subtitles لكن, طبقاً لمالك العقار, هذا هو رجل الذي يدفع فواتيرهم
    Eğer bu sürtükle çıktığını hatırlamıyorsa, şanslı adammış. Open Subtitles إذا لم يكن لهذا الشخص ذكريات مواعدة هذه العاهرة فهو رجل محظوظ
    Hayır, yani, duyduklarıma göre harika bir adammış. Open Subtitles لا ،أعني، كل شيء سمعته عنه، يبدو بأنه رجل رائعاً.
    Evine geç, karınla biraz vakit geçir ardından buraya yeni bir adammış gibi geleceksin. Open Subtitles لا، إذهب للمسكن و اقضِ بعض الوقت مع زوجتك. ستعود تشعر بأنك رجل جديد.
    Şanslı adammış. Open Subtitles إنه شخص محظوظ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more