Demek istediğim, Addison'ın rahmi Violet ile bir ekstrem sporuna dönüşecek. | Open Subtitles | انظر . مااعنية أن ملئ رحم أديسون سيكون تحدي كبير لفايلوت |
Mesele şu ki, Addison'ın sistemine bulaşan exe dosyasını bulduk. | Open Subtitles | الامر المهم , أننا وجدنا الملف الذي أصاب نظام أديسون |
Ve sen beni tekrar senin Addison'ın yapıp her şeyin iyi olacağını düşünemezsin. | Open Subtitles | وأنت لايمكنك جعلي كأني أديسون وتعتقدين أنه أفضل |
biliyorum bu çok fazla, ama bebeğin nefes almasına yardım etmek için Addison'ın onu ameliyat etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف أن هذا كثير عليكم,لكن أديسون يجب أن تعمل الجراحة بسرعة لمساعدتة الطفل على التنفس |
Addison'ın duyurusunda herkes gidecek diyor. | Open Subtitles | أديسون قالت أن الدعوة ذكرت انه يجب أن نذهب جميعنا |
Addison'ın bebeğine baktığın için acı çekiyorsun bence. | Open Subtitles | التي تركتها انت مغتاض لأنك جالست طفل أديسون |
Muhtemelen Addison'ın düğününde yapmamız gereken konuşmayı şimdi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أقوم بمحادثة معك محادثة كان ينبغي أن نقوم بها في حفل زفاف أديسون |
Online arkadaşlık profili Addison'ın tarayıcı geçmişi dosyalarındaydı. | Open Subtitles | ملف التعارف الخاص به يظهر على سجل البحث الخاص ب أديسون |
Tost, Addison'ın bilgisayarını adamakıllı inceledi. | Open Subtitles | لقد قام توست بعمل مسح لكمبيوتر أديسون للتو |
Tamam millet, Addison'ın bilgisayarına sızanı bilmiyorum ama bilen birini tanıyorum. | Open Subtitles | حسنا , يارفاق أنا لا أعرف من هاجم كمييوتر أديسون ولكن ربما أعرف شخصا قد يعلم |
Addison'ın midesini nasıl ekşitmiyor, anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أرى لماذا لم تعطي هي علاج الحموضة المعوية لـ "أديسون". |
Addison'ın diğerlerine göre akıllı olması çıkması ilginç. | Open Subtitles | مذهل كون أديسون تحولت تقريبا طبيعية |
Addison'ın iyileşmesine gerçekten yardım etmek istiyorsan, | Open Subtitles | إذا حقا تريد مساعدة أديسون لتتعافى |
Addison'ın büyükbabası William Kirk... yangında ölmüştü. | Open Subtitles | جده أديسون وليام كيرك... توفي في الحريق. |
- Tam Addison'ın dediği gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | -أنت تتحدث مثلما قال "أديسون" أنك فعلتي . |
Evet, Addison'ın çok çirkin, ağır bir kanepesi vardı. | Open Subtitles | , نعم , (أديسون) لديها أريكة قبيحة أريكة فوتون قبيحة |
Ben artık senin Addison'ın değilim. | Open Subtitles | انا لست أديسون,ليس بعد الان |
Lyla Addison'ın hakkını almasını sağlayacak olan 12 kişisiniz. | Open Subtitles | أنتم إثنا عشر شخصاً في هذا العالم يمكنهم تحقيق العدالة لـ(ليلى أديسون) |
Lyla Addison'ın Joe ile hiçbir bağlantısı yok. | Open Subtitles | لا توجد هناكَ صلة بين (جو) و(ليلى أديسون) |
Bu Joe. Lyla Addison'ın suç mahalindeymiş. | Open Subtitles | إنّه (جو) كان في مسرح جريمة (ليلى أديسون) |