Anneme bakmayı severim. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. | Open Subtitles | أحب أن أعتني بأمي انها صفقة عادلة ,اقبلها |
Kadınla adil bir anlaşma yapılır, yoksa senin peşine düşerim. | Open Subtitles | إما أن تحصل على صفقة عادلة وإلا فسآتي لمحاسبتك |
Seninle gayet adil bir anlaşma yapma niyetindeyiz. | Open Subtitles | نحن على استعداد للتفاوض وإبرام صفقة عادلة جداً معك |
Size yanlış kanı vermem şartı ile adil bir anlaşma. | Open Subtitles | صفقة عادلة مقابل إعطائكما دماء مزيفة |
adil bir anlaşma ve kabul etmekten memnun olurum. | Open Subtitles | إنّها صفقة عادلة... ويسرّني الموافقة عليها. |
adil bir anlaşma. | Open Subtitles | إنها صفقة عادلة |
Yeğeni ne olursa olsun barış istiyor. Selahaddin ise adil bir anlaşma. | Open Subtitles | ابن أخيه يريد السلام بأى ثمن و(صلاح الدين) يريد صفقة عادلة |
- adil bir anlaşma, sence? | Open Subtitles | - صفقة عادلة دامية، هَلْ لا تَعتقدُ؟ |
Tamam. adil bir anlaşma. | Open Subtitles | حسناً أنها صفقة عادلة |
Burada adil bir anlaşma yapmanız bekleniyor ama D'Anna'yı kendinize, saklıyorsunuz. | Open Subtitles | يُفترض أن تكونى تجرين صفقة عادلة هنا وبدلاً من أن تأخذى (دانا) بمفردكِ |
Bu adil bir anlaşma. | Open Subtitles | انها صفقة عادلة |
Bana adil bir anlaşma gibi geldi. | Open Subtitles | تبدو صفقة عادلة. |
adil bir anlaşma. | Open Subtitles | تبدو صفقة عادلة |
- adil bir anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | --لقد عقدنا صفقة عادلة |
adil bir anlaşma. | Open Subtitles | صفقة عادلة |